Home » AKVARYUM DÜNYASI » Discus Hakkında

Discus Hakkında

discusakvaryum       Discus akvaryum dünyasının en gösterişli ve ilgi çeken canlılardandır. Discus’lar muhteşem renkleri ve göz alıcı vücut yapılarıyla her akvaryum meraklısının beslemeyi istediği balıklardandır. Güney Amerika’daki Amazon nehir sisteminin daha çok asitli kahverengi suları yaşam bölgeleridir. Çoğunlukla erimiş minerallerce fakir ve asitli tipik kahverengi su ortamlarında yaşarlar. Bu ortamlarda pH 5,0 – 6,5 arası, toplam sertlik GH ve bikarbonat sertliği KH ise her zaman için 1°nin altındadır. Daha çok akıntının az olduğu, aralarında saklanabilecekleri kütük, dal ve köklerin bol bulunduğu nehir kollarını tercih ederler. Üreme zamanları dışında çiftler halinde değil, nüfusu 50 bireye varabilen gruplar halinde dolaşırlar.

      Akvaryumda discus türü balıkları beslemek oldukça zordur ve profesyonel tecrübe gerektirir. Buna rağmen her şeyin bir başlangıcı vardır ve bir yerinden başlamak gerekir. Oldukça narin ve hassas canlılardır. 20 santimetre boya ulaşabilen bu balıklar akvaryumdaki en ufak bir değişiklikte hastalanabilirler. Ya da kalıcı bir sakatlığa maruz kalabilir. Bu nedenle akvaryum ortamını mümkün olduğunca stabil tutmak, aşırı değişikliklerden kaçınmak gerekir. Özellikle su sıcaklığı, pH ve su sertliği konularına titizlikle dikkat edilmelidir.



      Bu narin balıklara sağlıklı bir yaşam ortamı hazırlamak ve uzun yıllar bu muhteşem güzelliği seyredebilmek için Discus’ları iyi tanımak gerekir. Yeni başlayacaklar için araç gereç masrafı biraz fazla gelebilir. Ama bir kere işi oturtunca muhteşem seyirlerine doyum olmaz.

      Discus’lar etçil balıklardır. Yem diyeti et ağırlıklı olmalıdır. Discus’lar yeme karşı aktif balıklardır. Yem yemeyen balıkların hasta olma ihtimaline karşı aşırı yemleme yapılmamalıdır. Akvaryuma yem eklendiği zaman muhakkak harekete geçerler. Bu sebeple yem yemeyen balık gözlenmeli ve gerekli ilaçlar akvaryuma eklenmelidir.

       Barışçıl bir yapıya sahip olmasına karşın sadece kendi türleriyle birlikte beslenmelidir. Başka balıklarla bakılması, discus’ların ölümüyle sonuçlanabilir. Kendi türüyle is orta derecede saldırgan yapıya sahiptir. Özellikle yuva tutma veya yavru sahiplenme durumlarında saldırgan hareketler sergilerler. Bu işe başlanacağı zaman balıkları toplu olarak bir kerede alıp (mümkün ise 3-5 aylık iken), mümkün olduğunda daha sonra dışarıdan balık eklenmemelidir. Yeni eklenecek balık hem gruba kabul edilinceye kadar yıpranabilir hem de farklı bakteri taşıyan balıkların bir araya gelmesi ölümlerine sebep olur. Yeni balık eklenecekse da mutlaka ayrı bir karantina akvaryumunda alışma devresi geçirmelidir.

       Akvaryumun hemen hemen her bölgesinde yüzerler. Buda güzel bir seyir elde etmenizi sağlar. Discus beslenecek akvaryumun dizaynı sade olmalıdır. İnce yapılı bir kum ve ağaç kökü bulunması yeterlidir. Özellikler mango ağacı köklerinin suyun kalitesine etkisi olduğundan tercih edilmelidir. Suya salınım yaparak su rengini bir miktar sarartırlar fakat bu balıkların istediği ortamı oluşturmada önemlidir. Suyun PH değerinin de düşmesine yardımcı olur. Aşırı bitkili akvaryumlarda discus’ların yaşatılabilmesi zor olacaktır. İlle bitki isteniyorsa iri ve kalın yapraklı bitkiler tercih edilmeli ve aşırı bitkilendirmeden kaçınılmalıdır. En ufak bir değişiklikte hastalanan bu narin balıklar, akvaryum severler tarafından genelde boş ve cama cam akvaryumlarda beslenir. Böylelikle hastalıkların önüne geçmek ve daha rahat bir temizlik yapmak mümkün olur.

Akvaryum ortamı ve kullanılan ekipmanlar

        En az 200 litrelik bir akvaryum gerekir. Akvaryumun yüksekliği ve derinliği en az 50cm olmalıdır. Bu balıklar suyun her seviyesinde dolaşırlar. Bu nedenle sığ akvaryumlar uygun değildir. Balık başına 50lt su en ideal ölçüyü belirler. Dolayısıyla 200 lt.lik bir akvaryuma 2 çift balık en uygun koşulların yaratılması için uygundur. Akvaryumun küçük, balık miktarının da çok olması yavru iken bir sorun yaratmasa da 20 cm çapa gelecekleri düşünülürse ileride birbirleri ile kavga etmeleri kaçınılmaz olacaktır. Şu da bir gerçektir ki 20cm çapa bir balığı getirmek için kalabalık akvaryumlar uygun değildir. Ne kadar iyi bakıp besleseniz de balıkların büyümesi ve canlı renklerine kavuşması bir yerde duracaktır. O nedenle balıklar küçükken (2-3 cm) 200 lt bir akvaryumda belki de 10-15 balık az görünebilir ama büyüyecek olmaları da kesinlikle dikkate alınmalıdır. Dediğim gibi en ideal koşul balık başına 50 lt olacak şekilde hesap yapılmasıdır.

       Suyun pH değeri 5.5 – 6.5 arasında olmalıdır. Akvaryumda su değerleri önemlidir. pH’ın yüksek veya düşük olması balığın ölümüne sebep olabilir.  Çabuk hastalanır. Bu nedenle su değerlerine ve temizliği dikkat edilmemelidir. Discus akvaryumlarının ideal su sıcaklığı 28-30 °C dir.

      200-250 lt ye kadar olan akvaryumlarda kapalı devre su filtreleri kullanılabilir. Daha büyük akvaryumlarda filtreleme için sump sisteminin kullanılması gerekir. https://www.evdeustavar.com/cam-isleri/dis-filtre-sump-yapimi/ Sump sistemi ilk başlarda biraz zahmetli olsa da ileride faydası görülür. Bu sistemde suyun devir-dail miktarı tamamen sizin elinizdedir. Sump içine konulacak kafa motorunun debisi, hatta farklı debilerde çalışan (örneğin 500-1500lt/h, 1000-3000 lt/h gibi) kafa motorları kullanılarak sağlıklı bir filtrasyon sağlanabilir. Ayrıca her türlü araç-gerek sump içinde olacağı için (devir-daim motoru, ısıtıcı, hava taşı vs) akvaryum içinde daha çok serbest alanın kalmasını sağlar.

Akvaryumda kullanılacak ekipmanlar

Eheim-2080

       Dış filitre : Akvaryumda dış filtre kullanılacak ise filtre içindeki malzemeler kaliteli seçilmelidir. Özellikler fitrenin temizlenmesi sırasında filtre içinde oluşacak yaralı bakteriler, filtre malzemelerinin temizlenmesi sonucunda ölürler. Bu ortamın yeniden oluşması 1-2 haftayı alabilir. Bu nedenle temizlik sonrasında akvaryum belli bir süre tam olarak temizlenmiyormuş gibi görünebilir. Suyun bulanık olmasına neden olabilir. Bu nedenle özellikler filtrenin en üst kısmında bulunan kalın mavi sünger çok fazla ovuşturularak yıkanmamalıdır. Ayrıca filtre malzemelerinin uzun süre (1 saatten fazla) su dışında bırakılmamalı ve filtre, elektrik kesintileri hariç diğer zamanlarda sürekli çalışır durumda bırakılmalıdır. Aksi taktirde yararlı bakterilerin yok olması kaçınılmazdır. Bu biyolojik denge akvaryum suyunun temizliği ve su değerlerinin dengede kalması için çok önemlidir.

       Filtrasyon için dış filtre kullanılacak ise geriye sadece bir ısıtıcı ve hava motoru almak yeterli olacaktır. Isıtıcı ve hava motorunun bağlanacağı hava taşı direk olarak akvaryum içine konulacaktır.

SumpBos       Sump : Filtrasyon için sump kullanılacak ise tüm ekipmanlar sump içine yerleştirilir. Akvaryum içine herhangi bir ekipman konmaz. Sump kullanımında önemli olan, suyun sump’a girdiği ilk yerde kullanılan elyafın en az haftada bir değiştirilmesidir. İlk filtreleme işleminin yapıldığı yer olan bu kısım balık ışkılarının ve yem artıklarının ilk toplandığı yer olduğu için, uzun süre değiştirilmeği zaman suyun değerlerinin bozulmasına neden olur. Ben sump kullanıyordum ve bu elyafı haftada bir değiştiriyordum. Bu sayede sump içindeki diğer filtre elemanlarını temizlemem yılda bir kere yeterli oluyordu. Bu sayede kurulmuş olan biyolojik denge de bozulmamış oluyordu. Özellikler sump temizliğinde, sump içinde kullanılan ve bakteri oluşmasını sağlayarak suyun temizlenmesine yarayan seramik parçaları hiç yıkamıyordum.  Temizlik sırasında sump’tan olduğu gibi çıkarıp, temizlik sonrasında tekrar sump’a koyuyordum. Bu sayede bakteri oluşumu ve biyolojik dengenin kısa sürede yeniden oluşması sağlanmış oluyordu.

      Sump kullanımının bir faydası da her türlü ölçüm işleminin buradan yapılabilir olması. Bu sayede balıkları korkutmadan suyun değerleri hakkında bilgi sahibi olabiliyorum. Ulaşması kolay olduğu için (özellikler büyük akvaryumlarda). Akvaryumun buharlaşma ile eksilen suyunu sump üzerinden tamamlayabiliyordum.  Özellikler akvaryum suyunun değişimi sırasında, akvaryumdan aldığım suyu tamamlamak için yine sump’u kullanıyordum.

isitici        Isıtıcı : Akvaryum büyüklüğüne göre uygun ısıtıcı seçmek gerekir. 200 tl ye kadar olan akvaryumlar için 100-200 Watt lık ısıtıcı yeterli olurken, 200 lt den büyük akvaryumlar için en az 300 Watt lık ısıtıcılar kullanılmalıdır. Benin 150x60x60 ebatlarındaki 500 lt lik akvaryumuma 300 Watt lık ısıtıcı yetiyordu. Daha büyükleri için ikinci bir ısıtıcı kullanmak gerekebilir. Tabi ısıtıcı ihtiyacı akvaryumun duracağı oda sıcaklığına da bağlı.  Özellikler ısıtıcı seçiminde kaliteli ısıtıcılardan şaşmayın. Hatta alabiliyorsanız yedekli alın. Çünkü discus’lar için sıcaklık çok önemlidir. Sıcaklığın aşırı değerlerde oynaması balıkları sitrese sokar ve ölümlerine neden olabilir. Birinin olmadık zamanda bozulması sonrasında (başıma geldiği için söylüyorum.) diğerini hemen devreye alabilirsiniz.

havamotoru       Hava Motoru : Dış filtre kullanıyorsanız ve filtreden gelen suyu akvaryum içine yağmurlama yapacak şekilde vermiyorsanız, akvaryum içinde hava kullanmak zorundasınız. Su ne kadar havalandırılabilirse balıklar için o kadar iyi olur. Sump kullanımında hava motoru kullanmak tercihinize kalmıştır. Ben kullanıyordum ama kullanmasanız da sump akvaryum suyunu yeteri kadar havalandıracaktır. Hava motoru seçerken en az çift çıkışlı ve hava ayarı olan bir motor seçerseniz işinizi çok rahat görecektir.

ph1        PH Ölçer : Kaliteli bir PH ölçer almanızı tavsiye ederim. Elektronik olanlar hem kısa sürede ölçüm yapmanızı, hem de kesin sonuca ulaşmanızı sağlar. PH çözeltileri ile yapılan ölçümlerde sonuç renk değerlerinin karşılaştırmasına dayandığı için kesin bilgi vermez. PH değeri 5.5 – 6.5 arasında değil ise balıklar gene yaşar fakat doğal renk ve büyüklerine ulaşamazlar. Akvaryumda çeşme suyu kullanılacak ise özellikler pH değeri 7 ve 7 nini üzerine çıkma eğilimindedir. Bu gibi durumlarda pH dengeleyici sıvılar kullanmak gerekebilir. Fakat bu sıvıları kullanırken çok dikkatli olmak gerekir. Akvaryumunuzun su hacmine göre pH değerlerini çok hızlı değiştirebilirler. Ya da damlatırsınız ve ölçüm yaparsınız bir türlü değişmedi görünür. Fakat bir sınır vardır, bu sınır geçilince hızlı bir düşüş görülebilir. Bu nedenle damla sayısını akvaryumun hacmine göre yapmalı ve daha sonra sık sık ölçüm yaparak suyun pH ı takip edilmelidir. 10-15 dk gibi bir zamanda değişiklik olmaz ise yeniden ekleme yapılmalıdır.

tds        İletkenlik Ölçer (TDS) : Suyun iletkenliğinin (su içindeki minerallerin, ağır metallerin oranı) 100-200 ms arasında olması ideal koşullardır. İletkenlik özellikler üretim aşamasında önem kazanır. Çeşme suyunun iletkenliği ilden ile değişiklik göstermekle birlikte 600-700 ms değerlerine kadar çıkabilir. Ben Ankara’da discus besliyorum. Şu anda iletkenlik 120ms civarında. Fakat özellikle çeşme suyunun Kızılırmak’tan verildiği dönemlerde bu değer 620 ms e kadar çıkmıştı. İletkenliği düşürmenin tek yolu Osmos cihazı kullanmaktır. Bu bir su filtresidir. Membran sayesinde su içindeki her türlü elementi yakalayarak iletkenliğini 20-30 ms ye kadar düşürebilir. Bu sayede suyun pH değeri de 6 ya kadar iner. Ben üretim için bu cihazı kullandım. Ayrıca evde çeşme suyuna bu filtreyi taktığım için rahatlıkla çeşme suyunu da içebiliyorum. Bu sayede damacana ile su almaktan da kurtuldum.

kafamotoru       Kafa Motoru : Filtrasyon için sump kullanılacak ise kafa motoruna ihtiyaç vardır. Sump içinde filtre edilmiş suyu akvaryuma basmak için kullanılır. Suyun geri sump’a dönüşü taşma yoluyla yerçekimi vasıtasıyla olur. Çok farklı debilerde kafa motorları vardır. 200lt lik bir akvaryum için 500-1500 lt/h.lik bir kafa motoru yeterli olur. Benim kullandığım 500 lt.lik akvaryumda bir adet 1500-3000 lt/h ayarlı kafa motoru kullanıyordum. Ayrıca bir adet 5000l/h.lik kafa motorunu da yedek olarak tutuyordum. Motorun debisi ne kadar büyük olursa filtrasyon o kadar iyi olacaktır fakat harcadığı elektrik ve debiden kaynaklı su sesi de o kadar artacaktır.

uv        UV Filtre : UV filtre güven arttırıcı yöntemdir. Akvaryumlarda kullanılan UV cihazı zaman içinde suda bulunan tehlikeli organizmaları yok eder, akvaryumda bu organizmaların çoğalmasını ve yok edilmesini en önemlisi ise akvaryum suyunda meydana gelecek tehlikeli yosunları ve  mantarlaşmayı önleyici etkisi vardır. Sürekli kullanılması gerekmez. Özellikle yavru alma dönemlerinde anaçların bulunduğu yavrulama akvaryumlarında kullanılır.

       NOT: Bunların dışında PH, KH dengeleyici sıvılarda gerektiğinde kullanılabilir. Tamamen otomatize edilmiş bir akvaryumda su seviyesi tespit cihazları, otomatik su ekleme cihazı, otomatik PH ölçer, ışıklandırma için timer, otomatik yemleme makinesi gibi araçların da kullanılması mümkündür. Bu araçlar sizi tatile çıkma sırasında rahatlatacak ve 2 haftaya kadar zaman kazandıracak aletlerdir. Aksi taktirde akvaryuma en azından 2 günde bir bakacak birini bulmanız şarttır. Böyle bir akvaryum kurarken bunları da düşünmeniz gerekir.

        Sump Malzemeleri : Filtrasyon için sump kullanılacak ise bazı filtre malzemelerine ihtiyaç olacaktır. Bunları sırası ile sayarsak;

 

Seramik

Aktif Karbon

Bioboll

Zeolit

Mavi Sünger

Elyaf

          Elyaf : Mutlaka kaliteli elyaf kullanın. Ucuza kaçıp elyafın tıkanmasından dolayı su taşmalarına neden olmayın.

        Mavi sünger : Elyaftan sonra suyun kaba pisliklerini tutması için kullanılacaktır. Ayrıca filtre katmanları arasında ara bölme olarak ta kullanılır. Böylece filtre elemanlarının birbirine karışması engellenir.

         Zeolit: Bir çeşit ince kumdur. Kullanılması zorunlu değildir. Kullanılması halinde çok iyi bir filtrasyon malzemesidir.

       Biobol : Suyun havalandırılmasına ve bakteri kültürünün oluşmasına yardım eden, üzerinde bolca çıkıntıları olan plastik toplardır.

       Seramik : Yuvarlak silindir şeklinde seramik parçalardır. Esas biyolojik ortamı oluşturur. Faydalı bakteri kültürünün oluştuğu yerdir. Temizlik sırasında sadece yavaşça suda çalkalanarak yıkanmalı ve kısa sürede yerine konulmalıdır. Sump içindeki su seviyesinin altında olmalıdır. Uzun süre susuz kalmamalı ve yine uzun süre durgun ve havalandırılmamış su içinde bekletilmemelidir. Üzerinde yetişen bakteri kültürünün ölmesine neden olur.

     Aktif Karbon: Aktif Karbon filtre, suda istenmeyen çözünmüş organiklerin çoğunu emer, kloru ya da başka halojenleri yok eder, koku, renk ve tat giderimi yapar. Her zaman kullanılmasına gerek yoktur.

        Bu malzemelerin zeolit hariç (istenirse o da kullanılabilir) tamamı kapalı devre çalışan dış filtrelerde de kullanılır. Sadece miktarları sump’a göre daha azdır.

Discus Türleri

 

Blue Turquoise

Solid Blue

Red Melon

Red Snow

Millenium Gold

Red Snake Skin

Royal Blue Cross

Snow White

Calico

Brilliant

Red Ghost

Green Leopard

Pearl Pigeon

Blue White

Yellow White

RedT urquoise

Leopard Snake Skin

Golden Snake Skin

Spotted Leopard

Super Red Melon

Alenquer

White Butterfly

Red Tiger

Golden

Red Spotted Green

Leopard Pigeon

Red Pigeon Blood

Royal Turquoise

Blue Snake Skin

Leopard Skin

Peach White

Royal Blue

Ocean Green

Blue Diamond

White Leopard

Ica Red

Discus Bakımı ve Beslenmesi

      Sağlıklı gelişme için çok yönlü beslenme şarttır. Discus’lar için hazırlanmış özel kuru yemlerin yanında mutlaka canlı yemler de verilmelidir. En sağlıklı canlı yem yavru ve yetişkin tatlı su karidesleridir(artemia). Evde üretilmiş beyaz kurtlar da verilebilir. Tubifex kurtları kesinlikle verilmemelidir; çoğunlukla kirli ortamlardan elde edildikleri için hastalık taşıma riskleri yüksektir. Kıyılmış solucan, karides, midye, yengeç ve morina balığı eti de verilebilir. İnce kıyılmış sığır kalbi veya ciğerine birkaç malzeme daha ekleyerek ve vitamin katkısı (spirulina) yaparak balıklara verilebilir. Hazırlanan bu karışımlar birer öğünlük küçük parçalara bölünerek derin dondurucuda uzun süre saklanabilir. Bir kerede bitirebilecekleri kadar derin dondurucuda dondurulmuş parçalar direk akvaryuma atılır. Balıklar burada suyunda sıcaklığının yardımı ile yavaş yavaş bu yemi tüketirler.

discusx

       Evde hazırlanabilecek en basit yemi şu şekilde anlatabilirim. 1 adet dana yüreği iyice temizlenir. Tamamen kırmızı et kalmalıdır. Bir dana yüreği yaklaşık olarak 1 kg gelir. Bazı sakatatçılardan yarısını da almanız mümkündür. Temizlendikten sonra 500-600 gr kaldığını düşünürsek buna 8-10 yaprak iyi yıkanmış ıspanak yaprağı ilave edilir. Almış olduğunuz spirulina tabletlerinden 8-10 adedi iyice ezilerek eklenir. 2-3 diş sarımsak, sarımsak ezeceğinden geçirilerek eklenir. Marketlerde satılan dondurulmuş karideslerden kuyruk kısımları ayıklanarak yaklaşık olarak 10-15 parça eklenir. Biber salçası yapımında kullanılan etli kırmızıbiberlerden 1 tanesi haşlanarak çekirdekleri temizlenir ve eklenir. Eczaneden alınacak B Vitamini (1 tüp Bemiks Kompoze) ilave edilir. Ayrıca elinizde mevcut kuru yemlerden de az miktarda eklenerek bir karışım oluşturulur. Daha sonra bu karışım bir karıştırıcı/parçalayıcıya konularak iyice karıştırılır. 2-3 kere çekilmiş kıyma kıvamına gelinceye kadar parçalanır. Balıkların bir öğünde bitirebilecekleri büyüklükte parçalar haline (5 balık için 2 kesme şeker büyüklüğünde) ayrılır. Bu tip bir ayırma işlemi yapamayacaksanız buzdolabı poşeti olarak satılan naylon poşetlere dolu dolu 3-4 yemek kaşığı gelecek şekilde koyup iyice üzerine bastırarak inceltilir ve ağzı bağlanarak buzluğa koyulabilir. Donduktan sonra yine bir seferde bitirecekleri kadar parçalar kopartılarak balıklara verilebilir.

      Bakımında dikkat edilmesi gereken en önemli husus su değişimidir. En az haftada bir suyunun üçte biri değiştirilmelidir. Değiştirme işlemi çeşme suyu ile yapılacak ise dinlendirme tanklarında eklenecek su miktarı en az 2-3 gün dinlendirilme ve sudaki klorun uçması sağlanmalıdır. Klor balıklar için öldürücü olabilir. Su değişimini yaparken bir sifon yardımı ile suyun akvaryum dibinden çekilmesi sağlanmalıdır. Tabanda kum kullanılıyorsa sifon ile karıştırılarak kum aralarına giren dışkı artıkları çekilmelidir. Bu işlem biraz zahmetli olduğu için genelde discus yetiştiricileri cama cam akvaryumda besleme yapmayı tercih ederler.  Akvaryuma eklenecek suyun sıcaklığı, akvaryum suyunun sıcaklığı ile aynı olmalıdır. Bu nedenle gerekirse bir ısıtıcı ile dinlendirme suyu ısıtılmalı ve akvaryum suyu sıcaklığına getirilmelidir. Ayrıca eklenecek suyun pH değeri akvaryum suyuna ne kadar yakın olursa balıklar için o kadar iyi olur. Su değiştirme sıklığı ne kadar arttırılırsa ( haftada 2-3 defa) balıkların gelişimi o kadar iyi olacaktır.

Hastalıkları ve tedavi yöntemleri

Dış parazit :

          Belirtileri : Kararma, bir cisme sürtünme, ani hareketler yapma, anormal nefes alma (çok yavaş ya da hızlı), su yüzeyinde dolaşma, Özellikle solungaç parazitin de bir solungacın birinin fazla açılması diğerinin az açılması ya da solungaç dokularında sarkma, balığın renk değiştirmesi (kararma gibi), deride beyaz noktalar, deri yüzeyinden mukoza çıkışı, deride değişimler ve pullarının kabarması.

          Tedavisi : Permasol, kaya tuzu, bol su değişimi, ısı artışı

     Nedenleri : Daha çok bozuk su koşulları en büyük nedenlerindendir. Tedavi öncesinde ilk olarak su koşullarının iyileştirilmesi bir değişimin balık üzerindeki etkilerinin izlenmesi gerekir. Su değişimi sonucunda balıkta iyileşme görülebilir. O zaman ilaç kullanımına gitmek balığa boş yere kimyasal vermek olur. Diskuslarda su değişimi mümkünde hergün 3/1 oranında dinlendirilmiş su ile yapılmalıdır. Su değişimi ile birlikte bir miktar ısı artışı da sorunu çözebilir. Su sıcaklığının 30-32 derece arasında 2-3 gün kadar tutularak balıktaki değişim gözlenmelidir. Bir diğer neden ise dışarıdan hastalıklı balık alınması ve akvaryuma karantinada gözlemlemeden aktarılmasıdır. Discuslarda en çok görülen yarı saydam kurtçuklardan oluşan parazitlerdir. Diğer adı Flukes olarak geçer. Özellikle yavrularda sebepsiz gibi görülen ölümlere neden olurlar. Tedavisinde Praziquantel etkilidir. Veteriner ilaçları satılan yerlerde bulunabilir. İlacın etken maddesi Praziquantel dir. Bu ilaçlarla sorununuza çözüm bulamazsanız Malachite Yeşili ve Permasol da denemeniz gerekecektir.

İç parazit:

          Belirtileri : Yeme ilgisizlik, köşelere çekilme, beyaz dışkı, 

         Tedavisi : Flagyl, sarımsak suyu.

 

Solungaç paraziti :

       Solungaç parazitleri özellikle yavru Discus’lar için çok tehlikelidir. Genelde üretime alınan çiftlerin bu tip parazitleri için önceden tedavi edilmelidir. Çünkü birçok anaç balık bu tip parazitleri taşımasına karşın bağışıklık kazanmıştır. Yavru Discus’lar bu durumdan hemen etkilenir ve hızlı ölümler gözlenebilir.

        Belirtileri : Solungaçlarda hızlı açılıp kapanma(zor solunum),tankın içersinde sinirli dolaşım, solungaç kapaklarının biri çalışırken diğerinin kapalı kalması, objelere sürtünme, ara sıra renk koyulaştırarak bu durumu belli etmeye çalışır. Normalde yetişkin bir Discus’un solungaç kapakları dakikada 60–70 kez açılıp kapanması normaldir. Yavru Discus’larda bu sayı artabilir. Bazı durumlarda yemlemeye bağlı olarak sindirimin sıkıştırmasıyla solunumda hızlanmalar tespit edilebilir. Bu durum solungaç parazitleriyle karıştırılmamalıdır.

       Tedavisi: Solungaç parazitlerinden kurtulmak için tankta tuz kullanmıyorsanız en az 3 hafta boyunca tuz kullanın, 19 litreye bir çorba kaşığı tuz ölçüsünde. Ardından %50 oranında özellikle tabandan su çekin, filtrenin süngerlerini temizleyin, kumları tuz ile yıkayıp iyice durulayın ve tank camının iç kısmını bez ile silin ve oksijeni arttırın. Bunlar parazit popülasyonunu büyük oranda azaltacaktır. Ardından ilaç tedavisine geçin. Piyasadan bulabilirseniz çinkosu olmayan bir formalin-malachite yeşili solüsyon alın. Bulamıyorsanız, çinko içermeyen formalin alın ve her 4 litreye 10–15 damla damlatın. Hassas balıklar için 10, diğerleri için 15 damla kullanın. Formalini en fazla 30 dakika çok iyi havalandıracağınız tankta bırakın, ardından %70 oranında su değiştirin. Tanktaki balıkların birkaç saat rahatlamasını bekleyin ve ilk 2 gün 10 litreye 2 damla malachite yeşili damlatın. Üçüncü gün 10 litreye 1 damla malachite yeşili damlatın ve gene %50 oranında su değiştirin. Beş gün bekleyin ve malachite yeşilini aynı oranlarla uygulayın tekrardan. Bunun nedeni 5 güne kadar kuluçkaya yatmış olan yumurtalar varsa çıktıklarında tekrar çoğalabilirler. Hiçbir ilaç yumurta evresinde olan bir parazite etki etmez. Eğer yavrularınızın parazitlerden etkilendiğinden şüpHeleniyorsanız onları 4 litreye 3 damla formalin veya malachite yeşili damlatılmış temiz su dolu bir kapta 10 dakika bekletin. Süre 10 dakikayı geçmesin. Banyodan sonra tamamı temiz su dolu bir tanka alın, yavruların çoğu kurtulacaktır.

Şoka giren discus:

         Belirtileri :Tabanda hareketsiz yatma

        Tedavisi : Gece ise ışıkları kapama, stres kaynağını ortadan kaldırma

Havasız kalan discus:

        Belirtileri : Suyun üst kısmına çıkıp kafa yukarı soluk almaya çalışma.

       Tedavisi : Hava taşı ile tabandan bol hava vermek.

Mantar :

     Genelde bu tip enfeksiyonlarda ozmotik şoklara, ani sıcaklık ve pH değişimlerine bağlı olarak gelişme gösterebilir. Bazı durumlarda kepçeyle yakalarken oluşan yaralanmalardan sonrada görülmektedir. Bu tip sporlar akvaryum ortamında mevcuttur ve balığın mukoza tabakasının zarar görmesinde hemen faaliyete geçer. 

      Belirtileri : Vücutta beyaz yaralar.

      Tedavisi : Metilen mavisi, sera mycopur, Acriflavin ya da potasyum permanganat kullanılmalı. Permasol (potasyum permanganat)kısa süreli banyolar için idealdir.

Beyaz benek;

      Beyaz benek Discus’larda sıkça karşılaşılan bir durumdur. Bu hastalık balık üzerinde gözle rahatça görülebilir. Parazit belli bir olgunlaşma devresinden sonra balıktan ayrılır ve yere düşer. Uygun gelişim süresi geçtikten sonra ısıya bağlı olarak suda patlar ve yüzlerce hatta binlerce birey uygun yüzey bularak balık üzerine yerleşmeye çalışır.

       Belirtileri :  Balık üzerinde beyaz irili ufaklı nokta halinde beneklerin belirmesi. Balık belirti olarak kendisini objelere sürtmeye çalışır.

        Tedavisi : Akvaryum su sıcaklığı yavaş yavaş 31 dereceye çıkıncaya kadar arttırılır. Akvaryum ortamına her 10 litreye 1 çay kaşığı tuz uygulanır ve balıklar kısa süreli potasyum permanganat banyosu yaptırılır.

Bakteri çakışması olan discus:

        Belirtileri : Çılgın hareketler, ani hareketle, akvaryumdan atlama, anlamsız hareketler yapma.

     Tedavisi : Yapacak pek bir şey yok. Eğer virüse karşı bağışıklık kazanabilirse kurtulur fakat oldukça düşük bir olasılıktır. Bu nedenle akvaryuma mümkün olduğu kadar dışardan balık ilavesi yapılmamalıdır.

Hexamita

      Belirtileri : Hexamita (Hexamita Octemitus Spironucleus)kafa kısmında deliklere neden olur. Çoğu kaynakta bu hastalığın bir sindirim hastalığı olduğundan bahsedilmektedir. Bu tip hastalıkları genelde şiddetli hastalık geçiren ya da yetersiz beslenmeye bağlı olarak zaman içerisinde oluşan kafadaki çöküntü neden olur. Balık tüm ihtiyacını buradaki dokudan temiz etmiştir ve fırsatçı hexamitanın saldırısına maruz kalır. Kafa kısmında kıkırdaksı kısımlarda delikler oyuklar oluşmaya başlar. İlerleyen safhalarında gözlerinin üzerine bir sıvı süzülür. Kafa kısmındaki bazı ufak delikler bu durumla karıştırılmamalıdır. Bu delikler yaş göstergesi de olabilir. Hastalığı ağır geçiren balıklarda tedavi süresi uzatılmalı ve asıl tedaviden ziyade vitamin ve mineralce zengin içerikli besinlerle beslenerek kafa kısmındaki kıkırdaksı dokunun yeniden oluşturulmasına yardımcı olunmalıdır.

       Tedavisi : İlaç tedavisi olarak 50 litre suya eczaneden alacağımız Flagly isimli ilaçtan bir tablet (500mg) kullanarak tedaviye başlanır. Sıcaklık 31–32 ºC’ye çıkartılır. Balık tedaviye cevap verene dek sürdürülür. Yem yemeye başlamasıyla yemlerine vitamin ve mineral içerikli ilaçlar damlatarak kafa kısmındaki oluşan çöküntü giderilmeye çalışılır. Bu tip balıklar sıkı bir denetim içerisinde olmalıdır. Çünkü Discus’ların sindirimleri çok zayıftır. Her an durum eskisine dönebilir. Yemlerine eser miktarda flagly ilave edilerek tedavi sürdürülmelidir. Kısacası bu hastalıkta Discus’un uzun bir tedavi süreci beklemektedir.

 Bakteriyel hastalıklar:

       Bakteriyel enfeksiyonların başında Discus’u en fazla etkileyen “pseudomona ve Aeromonas” gurubu bakterileri gelmektedir. Bu tip enfeksiyonlar hızlı yayılım gösterdiği için hızlı ölümlere neden olabilir. Enfeksiyonlarda belirti olarak gözle kafa çıkıntısı arasında ve yüzgeçlere doğru hafif pembeleşme görülebilir. Bu pembeleşme genelde mavi tonlardaki balıklarda daha açık ve seçik bir hal alır. Renkte kararma, yüzgeçlerde parçalanma, solunumun hızlanması başlıca belirtileridir. Balık hastalığı şiddetli geçirdiği dönemde ciddi mukoza tabakası atarak, hızlı solunum yaparak, kararmış bir halde kendisini akvaryumun bir köşesinde konumlandırmaya çalışır. Bazı hallerde yan dönmeler ve denge kayıpları yaşanabilir. Denge kayıpları balığın ölüme bir adım daha yaklaştığının göstergesidir.

       Tedavisinde gram negatif, gram pozitif bakterilerini elimine edebilen geniş spektrumlu antibiyotikler kullanılabilir. Örneğin tetracicilin, nitrufuran içerikli antibiyotikler çoğu zaman işe yaramaktadır. Discus balığı bu ağır hastalık döneminde kafa kısmında bulunan kıkırdaksı dokuyu çok çabuk bir şekilde kullanır. Hastalık şiddetine bağlı olarak kafa kısmındaki çöküntü bir hafta içerisinde belirebilir. Ölen balıklara bakıldığında ciddi derecede kafada çöküntüler ve vücutta şişmelere rastlanabilir. Bakteriyel enfeksiyonlarda pH değerini düşük tutmak bakteri gelişimini yavaşlatmak için çok önemlidir. Uygun pH değeri 5.5-6.0 aralığıdır. Bazı üreticiler bu tip enfeksiyonlara mahal vermemek için pH değerlerini düşük değerlerde tutarlar. Hatta Jack Wattley ilaç kullanmadan direk pH düşüşleri yaparak balıklarını tedavi etmektedir. Bu yöntem antibiyotik kullanımının yaratacağı dezavantajları engeller.

        Tedavilerin ortak noktası akvaryumdan zararlı bakterileri uzaklaştırmak ve sebebine inmektir, genel olarak bol su değişimi ve ısı artışı hastalıklarda faydalı olur. Bunun yanında tanıdık bir akvaryumcunun (özellikle discus satan) hastalıklar konusunda daha fazla bilgisi olacağı unutulmamalıdır.

Hastalıklara Neden Olan Sebepler:

Balık alırken dikkat edilmesi gerekenler;

       Yeni alınan balıklarda sağlık durumlarını birkaç detaya bakarak anlayabiliriz. Sağlıklı ve büyümeye aday bir Discus, form ve görüntü olarak düzgün olmalıdır.  Sağlıklı balık yeme olan ilgisinden, renginden, parlak görüntüsünden anlaşılır. Aynı dönem yetiştirilmiş kardeşler renginden ve vücut yapılarından anlaşılabilir. Gerek yavru gerekse yetişkin balıklarda formlarının yuvarlak oluşuna özen gösterilmelidir. İleride üretim amaçlanıyorsa kardeş balıkların eş tutmaması açısından farklı türler karışık beslenebilir. İlk defa beslemeye başlayacaksak akvaryumun kapasitesine uygun sayıda balığı mümkünse tek bir yerden almamız her zaman birçok sorunu önceden yok etmemize neden olur.

Yeni getirilen balıklara karantina uygulaması;

       Öncelikle bir Discus severin karantina akvaryumu bulundurması gelecekte yaşayabileceği hastalık sorunlarına karşı çok önemlidir. Kurulumu uzun süre olmuş ve oturmuş bir sisteme dışarıdan balık eklemeden önce bu balıkları muhakkak karantina akvaryumunda 4 ile 6 hafta kadar tutulması gerekmektedir. Bu birçok akvarist tarafından genelde yapılması zor ve gereksiz gibi görünse de gelecekte sorun yaşamamak ve belli bir prensipte, sağlıklı balıklar yaşatmak adına, en önemlisi, sağlıklı bir ekosistem adına çok önemlidir. Çünkü akvaryumda sadece Discus’ları değil Discus’lara tank arkadaşlığı yapan diğer canlıları da düşünmemiz gerekmektedir. Hastalık yaşanmadan tedbirimizi ve önlemimizi almak bizim elimizdedir. Yeni gelen balıklarda karantina uygulaması sırasında sırayla iç ve dış parazitlerin tedavisi yapılmalıdır. İç parazitler için eczaneden alacağımız Flagly den 50 litreye bir tablet(500mg) atarak bir hafta kadar iç parazit tedavisi yapabiliriz. Dış parazitler içinse formalin ya da melachit yeşili banyosu yaptırılabilir. Karantinada bu kadar uzun süreli yapılan tedavilerden balık olumsuz yönde etkilenebilir ve strese girebilir. Bu yüzden karantina akvaryumunda normal ortamı aratmayacak plastik bitkiler ve arkasına saklanabilecekleri seramik huniler kullanılabilir. Kütük koyarak düşük filtrasyon gücüne sahip karantina akvaryumlarının mevcut su yapısı bozulmamalıdır. Karantina tankımız minimum 50 litre ve hava hortumuyla çalışan sünger filtreye bağlanarak filtre edilebilir. Antibiyotik uygulamalarında doz aşımlarından korkulmamalı, ilaç oranları, su değişim oranları, eksiksiz ve tam olarak yapılmalıdır. Bu uygulamalar tam anlamıyla yapılmadığı takdirde başarı oranı düşük olacaktır. Karantinanın 4-6 haftasında ana tankın suyu belli oranlarda karantina tankına ilave edilerek bakteri çakışması olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Düzensiz su değişimleri, yüksek değerlerdeki nitrit, nitrat değerleri;

        Akvaryumlarımızda belli bir su değişim programı çizerek düzenli su değişimleri yapılmalıdır. Bu sağlıklı bir akvaryum ortamı adına çok önemlidir. Yüksek değerlerdeki nitrit ve nitrat Discus’ların bağışıklık sistemine zarar vererek birçok hastalığa açık duruma gelmesine neden olur. Bu değerler belli aralıklarla test kitleriyle kontrol edilmelidir.

Su değişimlerinde, suyun akvaryum suyuyla sıcaklık, pH, Gh, Kh değeri bakımından ayarlanamaması;

      Su değişimleri yaparken de su değerlerimizin akvaryum suyumuza olabildiğince yaklaştırarak yaşanabilecek sorunları kısıtlamış olabiliriz. PH değerlerini ufak asit ayarlamalarıyla ayrı kaplarda(su dinlendirme kaplarında) akvaryum değerlerine yaklaştırmalıyız. Su sıcaklığı ve pH değeri çok önemlidir. Balık genelde ilk sersemlemeyi bu değerlerin birbirine yakın olmayışından dolayı yaşamaktadır. Kış aylarında akvaryum sıcaklığının oda ısısına oranla daha sıcak kalması sudaki buharlaşmayı artırabilir ve beraberinde genel sertliği de artırabilir. Gh ölçümlerinde değerlerin yüksek çıkması kafamızı karıştırmasın. Su değişimi yaparken düşük Gh değerlerindeki su hem yağmuru andırması bakımından hem de üremeyi tetikleyici olması açısından faydalıdır.

Hatalı balık transferleri;

      Balık transferleri genelde sorunların başlangıcıdır. Yeni kurulan akvaryumlarda balık transferleri sırasında bu tip sorunlar başlamaktadır. Aceleci davranarak erkenden akvaryum ortamına salınan balık ozmotik yoğunluk ve pH değerinin farklı oluşunu genelde tolore edemez. Balık mukoza vererek bu durumu doğrular. Balık transfer ederken balığın geldiği su şartları çokça önemlidir. Çünkü balık düşük pH değerindeki bir ortamdan alındıysa su şartlarınızın da bu değerlere yakın olması gerekmektedir. Günlük 0,5 pH değişimi Discus’u strese sokabilir ve daha fazla pH salınımları ölümlere yol açabilir. Su şartlarımız ayarlandıktan sonra balığımızı bulunduğu poşetle ya da kabın içerisindeki suyla beraber ilave edileceği ortamın suyuna konularak ısı eşitlemesi yapılır. Yaklaşık yarım saat gibi bir süre geçtikten sonra azar azar poşetin veya kabın içerisine akvaryum suyu alınır. İki farklı suyun pH değeri bu su ilavelerinde çabucak eşitlenmeye başlar fakat iletkenlik hemen eşitlenmez. Bu su takviyeleri çok az oranda ve 15 er dakika aralıklarla 3 saat kadar yapılabilir. Böylelikle balıklarımızı ozmotik şoka uğratmadan transfer etmiş oluruz.

Bitki çürümeleri, aşırı kütük kullanımı;

      Akvaryumumuz bitkili bir akvaryumsa bitkilerin durumu çok iyi kontrol edilmelidir. Çürüyen bitkiler suya hızlı bir şekilde amonyak vererek su değerlerinin bozulmasına neden olur. Yine aynı şekilde fazlaca kütük kullanımı da su değerlerinin bozulmasının sebebidir. Çok fazla suyu sarartan kütükler tercih edilmemelidir ya da gereken periyotlardan geçirdikten sonra kullanılmalıdır. Suyun çok fazla sararmasında taban bitkilerinin ışık alma gücü zayıflar ve bitkilerin gelişim sorunu göstermesine ya da bozulup çürümesine neden olabilir. Su değerleri bozulan bir akvaryumda balıklar hastalıklara daha açık olacaklardır.

Artezyen suyu kullanılması ve yer altında sağlıksız su kaynaklarının akvaryum suyuyla karıştırılması;

      Artezyen suyu kullanılıyorsa önce bu suyun pataloijk anlamda sağlık onayı alınması, bu onayı aldıktan sonrada suyun filtre edilmesi gerekmektedir. Ayrıca bu suyun değerleri test edilmeli yüksek sertliğe sahip ise Discus akvaryumlarında kullanılmamalıdır. Yalnız yumuşak suyu aşılamak amacıyla kullanılmak için 0,5 ve 0,1 mikron daha sonra aktif karbondan geçirilerek ve en sonunda ultraviyole sisteminden geçirilerek kullanılabilir. Bu tip sularda nitrit ve nitrat gibi değerleri test edilmeli yüksek çıktığı takdirde kullanılmamalıdır.

Yetersiz beslenme;

      Discus balıklarımız, çeşitli firmaların geliştirdiği protein içeriği yüksek steril yemlerle ya da ev yapımı yemlerle beslenebilir. Yemlemede gerekli vitamin ve minerallerin içermesi balığın iskelet yapısında ve hızlı gelişmesinde önem taşır. Yeterli derecede besin ihtiyacı karşılanan bir Discus kendi bağışıklık sistemiyle de hastalıklara karşı daha mücadeleci olabilir.

Litre başına düşen balık miktarı ve aşırı yemleme;

      Yetişkin Discus’larda balık başına minimum 50 litre suya ihtiyaç vardır. Örnek vermek gerekirse 400 litrelik bir akvaryumda en fazla 8 yetişkin Discus beslenebilir. Yemlemede yine suyun kirletilmemesi ve değerlerinin bozulmaması açısından çok önemlidir. Yemleme yaparken balıkların çok kısa sürede tüketebileceği kadar yem verilmeli, atılacak öğün bir seferde değil de birkaç seferde azar azar verilmelidir. Bu verilecek öğünün tamamının kısa sürelerde tüketilmesi yönünden faydalıdır.

Balığın akvaryum dekorundan ya da başka balık tarafından yaralanması;

        Akvaryum içerisindeki balıkların sıkça kavga etmemesi ve bu kavgalardan dolayı çıkabilecek yaralanmaları önlemek için balıkların saklanabilecekleri alanlar oluşturulabilir. Ayrıca sert ve keskin/sivri uçlu yapıda ve balıklara zarar verebilecek akvaryum dekorlarından da kaçınmalıyız. Olabilecek yaralanmalarda hastalıklara açık kapı bırakmamalıyız.

Yeni tank sendromu (Aşırı aydınlatma);

      Balıkların strese girmemesi için yüksek şiddette ışık kullanılmamalıdır. Işık şiddetini balığın göz bebeğinin büyümesiyle anlayabiliriz. Stres Discus’un hastalıklara açık olduğu bir andır. Yeni gelen balıklardaki stresi azaltmak için akvaryum şartlarının uygun olması (su parametreleri bakımından) ne çok fazla saklanabileceği, ne de balığı çokça ortada gösterecek dekor düzenlemesi yapmak stres faktörünü belli oranda azaltacaktır. Discus balıkları sürü halinde gezmekten hoşlanırlar. Bu yüzden akvaryuma balık alırken genelde bu balık alımı topluca yapılırsa oluşabilecek kavgaların ve stresin önüne geçmiş oluruz.

Ekipmanların dezenfekte edilmesi;

       Balık yakaladığımız kepçeleri balık yakalama işlemi bittikten sonra formalin gibi güçlü kimyasallarda kısa süre bekleterek dezenfekte etmemiz oluşabilecek hastalık bulaştırma riskini ortadan kaldırır. Karantina akvaryumları için ayrı, akvaryumdaki balıklar için ayrı kepçeler kullanılması çok önemlidir. Ayrıca sadece kepçeler değil akvaryumlarda kullanılan bütün ekipmanlar işleri bittiğinde dezenfekte edilmelidir.

Düşük filtrasyon ve tabanda hareketsiz bölgelerin oluşması;

       İyi bir filtrasyon, akvaryumdaki canlıların daha sağlıklı yaşaması için büyük önem taşır. Filtrasyon devir hızı akvaryum suyunu saatte 2-3 kez çevirmesi yeterlidir. Tabanda kokuşmaya ve çürümeye yüz tutmamak için kum sıkça sifonlanmalı ya da tabanda belli aralıklarla sirkülasyon pompaları çalıştırarak bakteriyel tutunma aza indirilmelidir.

4

Discus Üretimi

       Discus üretimi ile ilgili olarak benim şu anda yaşamış olduğum deneyimi, kullandığım yöntemleri ve üretim şeklimi anlattığım;

 https://www.evdeustavar.com/discus-uretimi/ 

linkinden de takip edebilirsiniz. Orada yazdıklarım bire bir yetiştirirken kullandığım yöntemleri ve gelişim aşamalarını anlatmaktadır.

      Discus’lar da anaç seçimi üreticiler tarafından en önemli kriter olarak görülmekle beraber, maalesef çoğu hobici tarafından kalite ikinci planda tutulmaktadır. Bu da karşımıza genetik, fiziki açıdan iyi olmayan, hastalık ve istenmeyen bakterileri vücudunda taşıyan anaçların üretimi ile sağlam genlere ve fenotip özelliklere sahip olmayan discus’ların üretimi olarak gelmektedir. Anaç seçimi yaparken dikkat edilmesi gereken bazı kriterler vardır. Öncelikle, anaçların kendi ırklarının özelliğini taşımalarına dikkat edilmelidir. 12-13 cm altı discus’lar üretim kriterlerini taşıyacak anaçlar olarak görülmediği için üretime alınmamalıdır.

    Yavruluk döneminde hastalık geçirmiş deformasyon yaşamış genetik bozukluğu olan anaçlar üretime alınmamalıdır. Bu kısa girişten sonra üretim yapılacak anaç discus seçiminde dikkat edilmesi gereken unsurları söyle sıralayabilirim;

  1. Almayı düşündüğünüz discus’un renkleri canlı mukozası parlak, gözleri canlı ve kırmızı olmalıdır.
  2. Vücudundan geçen barlar kesiksiz ve düz olmalıdır.
  3. Vücut gelişimi ve göz iriliği orantılı olmalıdır, gözleri vücuduna göre büyük ve dışarı çıkık discus yanık demektir, alınmamalıdır, vücudun harmonisi düzgün olmalıdır.
  4. Vücut şekli dairesel olmalıdır, elips olmamalı kafa üçgenimsi sivri değil yuvarlak olmalıdır.
  5. Derisinin üzerinde, mukozasında pamuksu görüntü olmamalı, discus kendisini akvaryum içerisinde çeşitli objelere sürtmeye çalışmamalıdır, bu durum dış parazit göstergesidir.
  6. Kafada çökük yada delik olmamalıdır.
  7. Alt ve üst yüzgeçleri gergin açarak, hareketli ve atak yüzmelidir. Kapalı yüzgeçli balık tercih edilmemelidir.
  8. Balığın dışkısı gözlemlenmeli, jelimsi beyaz içerisinde hava kabarcığı şeklinde boşluk olmamalıdır. Bu şekilde dışkılayan balık tercih edilmemelidir.  Bu durum iç parazit göstergesidir.
  9. Kesinlikle tubifex ile beslenmiş ve büyütülmüş discus’lar tercih edilmemelidir. Bu tür balıklar sisteminizdeki diğer balıklarınızı da riske sokar ve kendilerinden er geç hastalık geçirirler. İlk etapta ihtişamlı sağlıklı ve iri gözükmeleri sizi aldatmamalıdır.
  10. Sürekli canlı yem ile beslenmiş balıkları tercih edilmemelidir. Alacağınız tanktaki balıklara elinizi uzattığınızda iştahla yukarı gelmeli ve kuru yem almalılardır. Bunu discus’u alacağınız yerde deneyiniz.
  11. Çekinen, rengini karartmış, bir köşede ürkek duran discus’lar tercih edilmemelidir.
  12. Discus’un solunumu gözlenmelidir, solungaç kapaklarının ikiside açılıp kapanmalı ve dakikada 70-80 kez bunu yapmalıdır. Aksi durum solungaç kurtlarına işarettir.
  13. Hormonlu discus’lar tercih edilmemelidir. Ortalama 5- 6 cm olan ve renkleri olması gerekenden daha kırmızı ve daha parlak mavi olan discus’lar hormonludur. O boydaki bir balık tüm renklerini ve desenlerini veremez. Bu balıklar çok fazla gelişmeyecek ve üreme döneminde verimsiz kalacaktır.
  14. Balıklarınızı nakil etmeden önce içinde bulundukları tankın su değerlerini öğrenip kendi tankınızdaki su parametrelerini mümkün olduğunca ayarlayınız.
  15. Sisteminizde bulunduracağınız discus’ları aynı tanktan ya da üreticiden seçmeye özen gösterin. 2 tane bir yerden, 5 tane bir yerden, bir çift başka yerden balık alıp aynı tanka koymak farklı su biyolojisinden gelen balıkların farklı bakteri guruplarını taşıması sebebi ile risk teşkil eder.

       Tabi bunların hepsini nasıl yapacağım diyeceksiniz. Zaten yeni başlıyorum, fazla bir şey bilmiyorum, birde bu kadar incelemeyi nasıl yapacağım diyeceksiniz. Haklısınız. En sağlam olanı ya tanıdık, bildik bir akvaryumcudan,  ya bu işi yapan bir arkadaşınızdan ya da bu iş işe uğraşan ve belirli bir seviyeye gelmiş bir kişiden yardım almak. İlk başlarda aldığınız balıkları kaybetmek moralinizi bozabilir. Bu nedenle sadece burada yazdıklarımı değil, internet üzerinde diğer yazılan yazıları ve bu konudaki formları mutlaka okuyunuz. Formlar üzerinden bilgisi olan kişilerden deneyimlerini öğreniniz. Tartışmalara katılınız. Sonuca mutlaka ulaşacaksınız. Benim discus beslemeye başlamam ve üretimini gerçekleştirmem yaklaşık 2 sene sürdü. Önce bir türlü çift oluşturamadım. Sonra çift oluştu bir türlü yumurtadan çıkarttıramadım. Sürekli su değerleri konusunda bilgi edinmeye çeliştim ve sonunda başardım. İlk olarak fazla olmasa da 20 ye yakın yavru büyütebildim. Daha sonra ipin ucu koptu, yavrudan koyacak yer bulamaz oldum. Kısaca araştırmaktan ve denemekten hiçbir zaman vazgeçmeyin. Sonuca mutlaka ulaşacaksınız.

       Çift olduklarından emin olduğumuz balıklar üretim tankına alınır. Üretime ön hazırlık için discus’ları üretime almadan birkaç hafta önce sıkı bir diyet uygulayarak başlar. Bu diyet yavru ve yumurta sayısını artırmak adına onlara yardımcı olacaktır. Discus’lar üretime alınmadan önce kaliteli pul yemler, evde hazırlanmış yemler ile ile beslenmelidirler. Özellikle anaçların günlük beslenme öğün sayısı arttırılmalı ve çeşitlendirilmelidir.

     Bu amaçla anaçlar ana akvaryumdan ayrılmalıdır. Zenginleştirilen beslenme seçenekleri ile discus’lar üretimden önce daha dinamik ve daha kuvvetli olacaklar aynı zamanda döllenme ve yumurta sayısında verimlilik göze çarpacaktır. Yumurtlamayı tetiklemek için akvaryum ısısı 27 dereceye kadar kademeli olarak yavaş yavaş düşürülmelidir. Discus’lar doğal ortamlarında yağmurların başlaması ile üremeye başlarlar. Ortama eklenen yağmur suyu hem su sıcaklığını hem de suyun PH değerini düşürür. Bu nedenle su ortamı simule etmek balıklarda üremeyi tetikler.

       Üretim tanklarının belirli ölçü kriterleri olmasa bile standart olarak üretimde kullanılan tanklar 50x50x50 ölçülerine sahip küp tanklardır.

      Hazırlanan bu tanklar balık başına en az 50 litre su kapasitesi gelecek şekilde hazırlanırsa hem anaçların strese girmesi önlenmiş olur hem de çiftler için geniş hacimli rahat bir ortam yakalanmış olur. Fazla büyük olması daha sonra çıkacak yavruların dağılmasına ve bu nedenle anaçların panik yaparak yavruları yutmasına neden olur. Üretim tankı için yapılan akvaryum, anti bakteriyel silikonla birleştirilmeli, şeffaf silikon tercih edilmelidir. Aksi halde, koyu renkli silikon ile yapıştırılan akvaryumlar, larvaların koyu renkli objelere yöneldiği için ciddi anlamda sorun çıkarmaktadır. Tankın yan ve arkasına gelen kısımları beyaz bir kağıt ile kaplanmalıdır. Çok hafif bir aydınlatma yeterli olacaktır. Ben üretim sırasında 7.5 Watt lık gece lambası kullandım. Üretim tankı mümkünse fazla hareketin olmadığı bir yere yerleştirilmelidir. Ben dolaplı bir akvaryum kullandığım için üretim tankını akvaryumun altındaki dolaba yerleştirmiştim. Bu şansı olmayanlar daha az hareketli, direk gün ışığı almayan, akşamları sürekli ışık kapatılıp açılmayan bir oda seçmelidir.

pipo       Üretim tankları cama cam akvaryumdan oluşturulmalıdır. İçerisine sirkülasyonu ve filtrasyonu sağlamak için pipo filtre kullanılır. Pipo fitreye bağlanacak hava motoru mutlaka debisi ayarlanabilir türden olmalıdır. Pipo filtrenin açık renk süngerli olması gerekir. Bu akvaryum için 100Watt lık bir ısıtıcı yeterli olacaktır. Akvaryuma konulacak koni, discus’ların yumurtalarını yapıştırabileceği topraktan, seramikten veya anti bakteriyel plastikten malzeme olması gerekir. Ben ilk yavruları toprak konide ürettim. Daha sonra pimaş olarak bilinen beyaz atık su tesisatı buruları (çap 5cm) kullandım. Pimaş borular üzerine açtığım iki deliğe akvaryum vantuzu yerleştirdim ve cama tabana değmeyecek şekilde aşağı yakın bir köşeye yapıştırdım.

      Gerekli materyalleri akvaryum içerisine yerleştirdikten sonra üretim akvaryumu içerisine daha önceden dinlendirmiş olduğumuz suyu doldurup  sistemi çalışır hale getiriyoruz. Buradaki en önemli unsurlardan bir tanesi su aşılamasıdır. Hazırladığımız üretim tankına anaçları aldığımız akvaryumdan su aşılıyoruz ve birkaç gün üretim tankında ve pipo filtremizde bakteri kolonilerinin yerleşerek biyolojik döngünün oturmasını bekliyoruz. Sterilizasyonu yaptığımız anaçların, aşılama yöntemiyle yeni üretim suyuna adaptasyonunu sağlıyoruz. Öncelikle  su iletkenliğini 120-200 ms  arasında ve pH değerini 5.5 – 6 arasında tutmamız gerekir. Üretim akvaryumunda sıcaklık faktörü de en az diğer değerler kadar önemlidir. Genelde üretim yapılacak çiftlerin su sıcaklığı 27 oC tutulması tavsiye edilir. Bu değerin daha aşağıda olmaması gerekir. İdeal sıcaklık 27-28 oC. Sıcaklık arttıkça mantarlaşma hızlanacaktır. Ancak ısının yüksek olması, larvaların çabuk açılmasına neden olur. Larvalar ne kadar çabuk yumurtaları çatlatırsa o kadar çok yavruyu mantarlaşmadan kurtarmış oluruz. Üretim tankında anaçları yumurtlamaya teşvik etmek için ısı 27-28 oC civarında iken akvaryum suyuna %5-%10 luk bir değişimle ısısı 18-19 oC olan su eklerseniz, suyun sıcaklığı birkaç dakika içerisinde 2-3 oC inecektir. Bu değişim anaçlarınızı üremeye teşvik edecektir. Bu tip su değişimlerine yumurtlama başladıktan sonra son verilmelidir. Suyun iletkenliğini düşürmek için kullanılan yöntem reverse osmosis (R.O.) yöntemidir. Bu yöntemde kullanılan cihaz bir çeşit su filtre cihazıdır. R.O ile su ters basınç etkisinde bırakılarak iyonlarına ayrılır. Su, içerisindeki çözünmüş maddelerden R.O ile arındırılarak saf suya yakın su elde edilir. Saf su ne kadar üretim amaçlı tercih ettiğimiz suya benzer nitelikte olsa da mineral bakımından oldukça fakirdir. Balıklarımızın da bazı eser element ve mineralleri su içerisinden aldığını düşünürsek, uzun süre balıklarımızı bu vasıflardaki su içerisinde tutmak kesinlikle ve kesinlikle doğru olmaz. Ben üretim sırasında R.O kullandım. Fakat R.O dan aldığım suyu bir yerde topladım ve 20 lt ye, marketlerde satılan ve günlük kullandığımız içecek olan soda ilave ettim. Daha sonra su değişimlerinde bu suyu kullandım.

koni2

       Üremeye hazır çiftler tankta yumurta dizecekleri herhangi bir noktayı büyük bir iştahla, ağızları ile temizlemeye başlarlar. Bu noktalar cam, filtre borusu, sünger vs. olabilir. Hem çiftleri yumurtlamaya teşvik etmek, hem de yumurtaları ve larvaları daha kolay kontrol altında tutabilmeleri için yumurtlama konisi kullanılmalıdır. Aynı zamanda dişinin düzgün bir geometriyle yumurtalarını dizmesi yanı sıra erkeğin döllenme sırasında dölleme %’si açısından daha sağlıklı olacaktır. Zaten tankınızda koni varsa discus’larınızın başka bir yere yumurta dizmesi pek görülmüş bir durum değildir. Kaliteli anaçlar aşağı yukarı 100 ile 800 arası yumurta bırakabilirler. Yumurta sayısı anaçların ilk yumurtlaması olup olmadığına da bağlıdır. Çiftlerin yumurta dökmesi 1 ile 4 saat arasında değişebilir. Bu sırada dikkatli olmaya özen göstermeli ve stres yaratabilecek faktörlerden uzak durulmalıdır.

koni1        Discus’lar yaşadıkları doğal ortamlarda diğer canlılar gibi bir çok tehlikeye maruz kalabilirler. Bu yüzden yumurtaları ve yavrularını koruma iç güdüsü diğer canlılardaki gibi discus’larda da vardır. Yumurtaları dizdikten sonra eğer uyumlu bir çift ise balıklarımız gayet sakin bir şekilde yavrular sırta geçene kadar nöbetleşe yumurtaların başında beklerler. Söylediğimiz gibi koruma içgüdüseldir. Discus’lar, yumurtaların başında beklerken ağızları ile ve yan yüzgeçleri ile yumurtaların üzerine doğru bir sirkülasyon hareketi yaparlar. Bu hareketin asıl nedeni yumurtalar üzerinde mantarlaşmayı engellemek ve havalandırılmalarını sağlamaktır. Discus’lar bazı durumlarda çevresel veya çiftlerden kaynaklanan problemlerden dolayı yumurtalarını yeme eğilimi gösterirler. Bu da bizlerin karşılaşmak istemediği fakat yaşandığında da ani çözümler üretmeye çalıştığı problemlerden bir tanesidir. Yumurtlamadan sonra sorun çıkaran erkek ya da dişi gerekirse akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır. Diğer kalan dişi ya da erkek olsun yumurtalara bakacaktır. Bu gibi durumlar genelde anaçların uyumsuzluğundan kaynaklanmaktadır. Agresif bir ebeveyn diğerini rahatsız ederek te bu duruma sebep olabilir veya sadece anaçlardan bir tanesi böyle bir eylemi gerçekleştiriyor olabilir sorunu kendiniz takip ederek belirleyeceksiniz. Genelde yumurtaları yeme eğilimini dişi balık gösterir.

yavru       2. ya da 3. günün sonunda yumurtalar çatlar ve yavrular çıkar. Yavrular ilk yumurtadan çıktıklarında başlarının üzerinden koniye yapışık bir durumdadırlar. Bu aşamadan sonra anaçların yavrulara olan ilgisi daha da artmaya başlar larvalar Yumurtadan çıktıktan 3 gün sonra koniden uzaklaşarak anaçların üzerine doğru uçuşurlar. Bu aşama çok önemlidir. Bazı durumlarda koniden uzaklaşan yavruları anne ve babaları ağızları ile yakalayarak yeniden koniye yapıştırmak ister. Bazen bu kovalama aşırıya kaçar ve anaçlar yavrular ile baş edemeyince yemeye başlarlar. Bu durum sıkı gözlenmeli ve yavruları yiyen anaç varsa hızlı bir şekilde akvaryumdan uzaklaştırılmalıdır. Başarılı bir şekilde koniden uzaklaşan yavrular titreşim yayan ve koyu renkli zeminlere doğru hareket ederler. Bu sırada akvaryumdaki pipo filtre gözetime alınmalı ve gerekirse hava girişi kapatılmalıdır. Balıkların havasız kalmamasına da dikkat edilmelidir. Yavrular bir kere anne yada babalarının üzerine ulaştıklarında bu aşamadan sonra yapılacak tek işlem oturup seyretmektir.

        Yavruların sırta geçmesinde en önemli faktörlerden bir tanesi çiftin iyi mukoza (discus sütü) basması ve suyun iletkenliğidir. Bir çok hobici genellikle üretimin bu aşamasında başarısızlığa uğrar. Sırta geçiş sırasında larvalara ve anaçlar yardımcı olmak açısından daha öncede bahsettiğimiz gibi uygun su şartları ve tank ekipmanları sağlanmalıdır.

discusbreeding

         Mukoza (discus sütü)  Yavrular yumurtalardan çıktıkları anda bildiğimiz gibi yumurta kesesi ile doğarlar ve bu kese yavruların 4 günlük protein ihtiyacı karşılayacak kadar protein ile yüklüdür. Bu dönemde yavruların ağız yapıları henüz oluşmadığı için anaçlardan veya dışarıdan besin ihtiyaçlarını karşılayamazlar. 4. Günün sonunda serbest yüzüşe geçen yavrular anaçlara doğru yönelip mukozanın tadına bakmaya başlarlar bu evreden itibaren discus larvaları üzerinde mucizevi bir değişim başlar anaçlardan mukoza alan yavrular belirli bir boya kadar hızla büyürler. Mukoza içerik bakımından çok zengin bir yapıya sahiptir. Aynı zamanda mukoza içerisinde bir bakteri yapılanmasında mevcuttur bu yapı besin ile beraber yavrulara geçerek yavruların bağışıklık sistemine aşılanır.Mukoza yapısında çok farklı protein yapıları ve aminoasitler bulunur.

yavrularsirtta       Discus yavruları 10-15. günden sonra ilave olarak artemia ile beslenmelidir. Artemiadan başka besinleri sindiremezler. Anaçların mukozasındaki serbest amino asitlere sindirim enzimlerinin daha fazla oluştuğu serbest yüzüşün 10. gününe kadar ihtiyaç duyarlar. Serbest yüzüşün 10-15. günlerinden sonra yavrunun asit bazlı sindirim enzimleri artemia ve ebeveyn mukozası dışındaki gıdaları da sindirebilir hale gelir.

       Yani yavrulara ilk haftadan sonra artemia verilmeye başlanmalı ve yaklaşık bir aylık süreç zarfında artemia verilmeye devam edilmelidir. Bu dönemden sonra, kuru yeme adaptasyon süreci başlamalıdır. Yavrular 30-35. günlerinde gelişimlerini tamamlayıp gençlik evresine girerler ve bu süreç yavruların ileride kazanacakları forum, renk, desen vs. için çok önemli bir dönemdir. Bu dönemde beslenmelerine mümkün mertebe dikkat edilmelidir. Burada önemli bir noktaya değinmek istiyorum;

   Artemia çok zengin besleyici özelliğe sahip vitellüs kesesini tükettiği için en fazla 24 saat içinde larvalara sunulmalıdır ki besin değerlerini kaybetmeden tüketilebilsin. Bu nedenle sürekli taze artemia üretmek gerekir. Sindirim sistemi yeni gelişen bu yavrulara artemia günde 4-5 kez az ve sık aralıklarla verilmelidir ki yavrular şişip hazımsızlık sorunu çekmesinler.

artemia        Ev ortamında artemia üretimini, https://www.evdeustavar.com/discus-dunyasi/artemia-uretimi/  başlığı altından detaylı olarak öğrene bilirsiniz.

yavrubuyudu       Discus yavrularının yumurtadan çıktıktan sonra 28-35 günlerinde gelişimlerini tamamlarlar. Yaklaşık bir aylık larva döneminde şeffaf görüntü tamamen ortadan kalkmış bunun yerini tamamen pigmentasyonlu dış görünüm almıştır. Vücudun her iki yanındaki stres barları belirginleşmiştir. 32. günlerde daha yuvarlak ve diske benzer bir vücuda sahip olan discus’lar bu dönemde ortalama 1.5 – 2 cm vücut uzunluğundadırlar. Büyüme devam etmektedir. Büyüyüp ergin olduklarında genlerindeki orjinal renkleri ortaya çıkacak olan yavrular bu dönemde ergin hallerine hiç benzeyecek kadar renksizdirler. Bu tip doğal renklenme ancak 3. aylarda baş gösterecektir.

      Yavrular gençlik çağına atladıklarında, tam anlamıyla kuru yemlere ve büyütme suyuna adapte oldukları zaman daha önceden hazırlanmış en az 200 lt.lik bir tanka alınmalıdırlar. Balıklar farklı bir büyütme tankına alınmadan önce yavruların alınacağı tanka su aşılama yöntemi ile su aktarımı yapılmalıdır. Yavruların aktarılacağı tankta akvaryum ve filtrasyon sistemi hijyenik olmalı, herhangi bir parazit vakasına ortam yaratılmamalıdır. Mümkünse yapılabiliyorsa yavru balıklar %100 kendi suları ile büyütme tankı adapte edilmelidirler. Transfer edilecek tank sıcaklığı ile balıkların bulundukları üretim tankı sıcaklığı aynı olmalıdır. Yavrular gelişimlerinin büyük bir kısmını bu tankta tamamlamalıdırlar. Yalnız tank balık sayısı oranı çok önemlidir. Örneğin 50 adet 5 cm lik discus yavrumuz var bunları 200 lt lik tanka çok uzun süre tutamazsınız. Tutarsanız da gerekli gelişim oranını yakalayamaz kolay kolay sudaki nitrifikasyon döngüsünü dengeleyemezsiniz.

       Yavrulardan ayrılan anaçlar bu dönemde oldukça zayıflamış ve güçten düşmüş durumdadırlar. Bu nedenle ana tanka alınmadan önce ana tankın suyu ile su değişimi yapılmalı ve bir haftaya yakın sıkı bir yemek diyetine sokulmalıdır. Üretim başlangıcında olduğu gibi bu dönemde de kaliteli pul yemler ve evde hazırlanmış yemler ile günde üç öğün beslenmelidirler. Bir haftanın sonunda ana tanka alınarak dinlendirilmelidirler.

yorumyap

evdeustavar copy

  
        
          
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.