Home » BAHÇE / SALON BİTKİLERİ » Gül Bakımı ve Budama

Gül Bakımı ve Budama

RoseGarden.11      Bahçede grup veya tek olarak değerlendirilen çalı tipindeki güllerin yanı sıra; tırmanıcı, sarılıcı, yayılıcı güller, çit, duvar kenarlarında, girişlerde, kapı ve pencere kenarlarında kullanılır. Son yıllarda ülkemizde de bulunabilen minyatür güller tüm yıl boyunca çiçeklenebildiklerinden, iç mekanda kullanılabildiği gibi, dış mekanda grup olarak ta dikilmektedir. Ağaç gülleri ise uzun bir gövde üzerine aşılanmış güllerdir, bahçelerde geniş alanlarda kullanılır.

      Bahçe düzenlemesinin en önemli bitkisel materyallerinden olan güller, farklı büyüklükteki saksı ve kaplar içinde özellikle balkonların süslemesinde de yer almaktadır.

    Her nerede ve ne amaçla yetiştirilirse yetiştirilsin, güllere uygulanan kültürel işlemler içinde budama, üzerinde en çok konuşulan ve soru sorulan konulardan birisidir. Budama dış mekan güllerinin büyüme ve gelişme özelliklerine göre farklılıklar gösterir. Dış mekan güllerinin budama şekli ve zamanı hakkında bilgi verilerek, bu alanda amatör veya profesyonel olarak uğraşı verenlere yardımcı olunmaya çalışılmıştır.



GÜLLERİN İSTEKLERİ 

Işık: Işık, yetiştirilen bitkilerin gelişmesini en çok etkileyen faktörlerden biridir. Gül bitkisinin de ışığa ihtiyacı çok fazladır. Direk güneş altında bile gelişirler.

Sıcaklık: Birçok gül çeşidi için 16ºC gece sıcaklığı uygundur. Güneşli günlerde sıcaklık bundan 5–7ºC daha yüksek olabilir. Daha yüksek sıcaklıklarda güllerde gelişme süresi kısalmakta, gül verimi artmakta, ancak kalite düşmektedir (çiçek sapı küçülür, sap kısalır ).

Nem: Sıcaklığa bağlı olarak oransal nem, güllerin gelişmesi için uygun düzeyde olmalıdır. %60 bağıl nem uygundur. Fazla nem, hastalıkları artırdığı gibi, nem noksanlığı da gelişmeyi olumsuz yönde etkileyebilir. Sıcaklık ile bitkide su kaybı artar, gelişme durur ve sürgünler kısalır. Elverişli nem koşullarında saplar daha uzun, çiçek ve yapraklar daha büyük olmakta, dolayısıyla kalite artmaktadır. Sık sık yapılan yağmurlama sulama (sisleme) külleme ve kara leke hastalığının yayılmasında etkili olacağından sakıncalıdır.

Sulama: Güllerde dikimden itibaren yeterli sulamaya özen gösterilmelidir. Sulama zamanı ve miktarı çevre koşullarına, toprak yapısına, bitkinin gelişme durumuna bağlı olmakla birlikte, sürgün verme döneminde ve yaz aylarında gül, daha fazla suya ihtiyaç duyar.

Toprak İsteği: Güller her topraktan hoşlanmazlar. Oldukça taze, killi-tınlı ve organik maddece zengin toprakları tercih ederler. Bu topraklar, nemli olduklarında ayağa yapışan, fakat oldukça çabuk kuruyan, fazla kuru ve nemli olmadıkları zamanlarda kolaylıkla işlenebilen topraklardır. Fakat genel olarak güller, hemen hemen tüm bahçe topraklarında yetişebilirler.

   Ancak, sadece killi, kumlu yada çok kalkerli gibi ekstrem şartlara sahip topraklarda yetişemezler. Bu gibi topraklarda kök çürüklüğüne yakalanma riskleri artar. Su tutan yatak ve düz yerlerde, bataklık gibi humusu çok ve asitli topraklarda da gülfidanı yetişmez.

    Güllerinizin gelişebilmesi için alt yapısı önemlidir. Toprağı mutlaka kumlu, killi ve gübreli olmalıdır. Drenajı olmalı su toprakta birik memelidir. Eğer gül toprağınız verimsiz ise mutlaka toprağınızı yenileyin veya güller için bitki marketlerinde, fidanlıklarda satılan  toprak ile değiştirin. Gülleriniz saksıda ise alt ve yanlardan bitki köklerine zarar vermeyecek şekilde toprağını alın yerine gülünüz için hazırladığınız toprağı koyun.

    Bitki altını yanını üstünü bu toprak ile yenileyin ve tekrar bitkinizi saksıya dikin. Eğer bahçeniz deyse etrafını çapa yardımıyla kazın derinine inin toprağında bir miktar çıkartın yerine hazırlamış olduğunuz toprağı koyarak tekrar eski haline çeviriniz.

    Güllerinizin sağlıklı olmasını istiyorsanız mutlaka sonbahar ve ilkbahar mevsimlerinde gübrelemeyi ihmal etmeyin. Sonbahar mevsiminde NPK gübrelerinden (N: azot, P: fosfor, K: potasyum) P ve K miktarı fazla olan gübrelerden kullanırsanız bitkiniz kış soğuklarına ve hastalıklarına karşı güçlü durur. Organik gübre ile de gübreleyebilirisiniz. Özellikle kış soğuklarında bitkinizin köklerini sıcak tutar. İlkbahar mevsiminde ise NPK gübrelerinden N-P-K oranlarını yüksek olduğu veya N-P oranın yüksek olduğu gübrelerden kullanabilirsiniz.

BUDAMA 

    Budanmamış gül bitkisi; çok sayıda yoğun sürgün oluşturur, çiçekleri küçük ve kalitesizdir. Uygun bir budama; verimsiz, yaşlı, hasta, kuru, zarar görmüş dalların çıkartılması ile iyi bir çiçeklenme için birkaç dalın bırakılması işlemidir. Budama size, bahçenize uyan arzu ettiğiniz gül şeklini yaratma fırsatını verir.     Budama ile kuvvetli ve sağlıklı bir bitki gelişimi sağlandığı gibi, bitki içine daha fazla ışık, hava girmesi de sağlanır. Şekil yaratılmasının yanında daha iyi ve kaliteli çiçekler elde edilir. Gülde yapılan her türlü kesme işlemi budama olarak adlandırılır. Budama işlemi dikim aşamasında dikim budaması ile başlar, her yıl yapılan yıllık budamalar ile devam eder.

     Güllerde farklı niteliklere sahip fidanlar, üretim materyali olarak kullanılmaktadır. Gül fidanları aşılı-aşısız veya tüplü (topraklı)-tüpsüz (çıplak köklü) fidan olarak sınıflandırılır. Son yıllarda dış mekanda genellikle tüplü fidanlar kullanılmasına karşın çıplak köklü fidanlarda kullanılmaktadır. Dikim budaması özellikle çıplak köklü fidanlarda uygulanır. Aşırı uzun kökler kısaltılır. Kırılmış zarar görmüş kökler kesilir. Ayrıca bu kök sisteminin besleyebileceği ölçüde sürgün bırakılmalıdır. Genelde toprak üstü aksam olarak, 15- 20 cm uzunlukta (üç beş göz içeren) farklı yönlere bakan üç-dört sürgün yeterlidir. Tüplü fidanlarda aşırı uzun sürgünler varsa dikim sırasında bir parça kısaltılır.

   Güllerinizin çiçekleri az ise bitkiniz yeterli güneş görmemiş olabilir. Gül bitkiniz ister çalı ister sarmaşık ister ağaççık formunda olsun ama mutlaka günde en az 3-4 saat güneş görsün. Çünkü gül tomurcukların açılması için güneşe ihtiyacı vardır. Güneş güllerinizi besler ve büyütür.

BUDAMADA KULLANILACAK ALET VE EKİPMANLAR

     Gülün odunsu ve dikenli yapısı nedeniyle bitkiyi kolay, sağlıklı budamak ve budama yapan kişinin de zarar görmemesi için keskin, kaliteli ve temiz aletlere gereksinim vardır. Odunsu, sert, kalın dalları kesmek için iyi dişli bir testere kullanılmalıdır.

GulTesteresi

Daha ince, yumuşak dallar için kaliteli, keskin bir budama makası, ulaşılması zor olan yerler için ise uzun saplı budama makasları tercih edilmelidir.

GulAletleri

 Bunlara ilave olarak, dikenlerden elleri korumak içinde deri eldivenlerden yararlanılmalıdır. Minyatür (saksı) güllerini budamak için ise, sadece budama makası veya normal bir makasta yeterli olabilmektedir.

GÜL BUDAMA ZAMANI 

     Bahçe gülleri için en iyi budama zamanı, güllerin dinlenmeye girdiği sonbahar sonu ile kış bitimi arasındaki zamandır. Dinlenmeye giren gülde önce yapraklar azalır, kışı sert olan yerde tamamen dökülür, sürgün ve çiçek faaliyeti durur, bitki kışa dayanabilmek için hayatsal faaliyetlerini en alt düzeye indirir. Budama işlemi gözler uyanmadan, bitki aktif büyümeye başlamadan tamamlanmalıdır.

    İklimsel faktörler budama zamanını belirleyen temel faktörlerdir. Ilıman kış iklimine sahip olan yerlerde güller erken budanabilir. Erken budanan bitkilerin erken uyanacağı ve soğuklardan zarar görebileceği unutulmamalıdır. İzmir ve çevresinde en iyi budama zamanı Ocak-Şubat aylarıdır. Geç budamalar ise, bitkide su yürümesi ve büyümenin başladığı döneme rastlar ve bu dönemde yapılacak budama bitkide güç kaybına neden olur.

BUDAMADA UYGULANACAK KURALLAR

1. Birbirine gölge yapan, birbiriyle rekabet içinde olan dallardan biri alınmalıdır.
2. Kışın soğuktan zarar görmüş dallar sağlıklı dokunun bulunduğu noktanın birkaç cm altından kesilmelidir.

3. Hastalıklı, kuru, zayıf, ince sürgünler bitki üzerinde bırakılmamalıdır.

4. Bitkinin (çalının) orta kısmında daha fazla ışık ve hava girmesi için, ortada bulunan dallar dipten çıkartılmalıdır.

5. Bu şekilde kesim ile çalıya bir vazo görünümü de sağlanmış olur. Vazo şekli hastalıkları önleme açısından da yararlıdır.

6. Yaşlı bir dalın ucunda bir en fazla iki adet tek yıllık sürgün 2-3 göz üzerinden budanarak bırakılmalıdır.

7. Uç kısımda yaşlı dal ile tek yıllık sürgünün birleştiği yerde çatal oluşturulmamalı, yaşlı kısım birleşme yerinden tırnak bırakılmadan kesilmelidir.

8. Bırakılan dal ve sürgünlerin yönleri gözler geliştiğinde birbiriyle karşılaşmayacak doğrultuda olmasına özen gösterilmelidir.

9. Kesilen sürgünün iç rengi beyaz olmalı, eğer kahverengi veya siyah ise kesim beyaz renge ulaşılan noktanın altından yapılmalıdır.

10. Aşılı güllerde aşı noktasının altından gelen dip sürgünleri dipten kesilmelidir.

gul1

   Kesimler gözün 5- 6 mm üzerinden 30-45º derecelik açı ile düzgün bir şekilde yapılmalıdır. Kesim gözün ters yönünde olmalı, göz üzerinde 5-6 (mm) milimetreden büyük dal parçası (tırnak) bırakılmamalıdır.

     Büyük dal parçası kısa sürede canlılığını yitirir (ölür), hastalıklara ve zararlılara barınak oluşturur. Kesim yapılacak yerdeki gözün yönüne de dikkat edilmelidir. Göz çalının orta kısmına doğru bakmamalı, dışarıya doğru yönelik olmalıdır. Genelde sürgünün en üstündeki göz uyanarak yeni sürgünü oluşturacağı için gözün yönü önemlidir.
gul2     Kesim sırasında makasın kesim yapan ince kısmı aşağıda, bir başka deyişle bitki tarafında olacak şekilde tutulmalıdır. Aksi tutuş durumunda kesim düzgün olmaz yüzey zedelenir, parça (tırnak) kalır. Bu durumda bir kez daha kesim yapılarak yüzey düzeltilmelidir.

Budama ve budama çeşitleri

     Güller dikimden sonra birinci yıldan itibaren budanmaya gereksinim duyar. Eğer budama yapılmaz ise bitki boyu yükselir, çalı şeklini kaybeder, önce çiçek sayısı artar daha sonra hızla azalır, kalitesiz küçük çiçekler oluşur.

    Bitki dinlenmeye girdiğinde bitkinin üst dallarında oluşan besin maddeleri köke ve yaşlı odunsu kısma doğru taşınmaya başlar. Budama ile ne kadar çok göz uzaklaştırılır ise, bitki üzerinde bırakılan gözlere o kadar fazla enerji kalacak, böylece daha kuvvetli sürgün gelişmesi ve çiçeklenme sağlanacaktır.

      Bahçe gülleri genellikle üç temel şekilde; sert, orta, hafif olarak budanır.

 Sert Budama :

sertbudama     Bitki 15- 25 cm boyda üç dört sürgün kalacak şekilde budanır. Fazla dallar çıkartılır. Sert budama sonucu, az sayıda gösterişli çiçek oluşur. Zayıf bitkileri kuvvetli gelişmeye yöneltmek için sert budamaya gerek vardır.                                                                                                          

Orta Budama :

ortabudama      Bitki üzerinde beş ile on adet sürgün bırakılır, bitkinin yerden yüksekliği 45-60 (cm) santimetredir. Orta şiddette budama birçok bahçe gülü için uygun olan bir yöntemdir, sert budamaya göre daha çok sayıda ancak daha küçük çiçekler meydana gelir.

Hafif budama :

budama     Tek yıllık sürgünler sadece uzunluğunun üçte biri kadar kesilir. Bu tarz budama kısa saplı güller demektir. Genellikle dikimden sonraki ilk yılda uygulanması önerilir. Mavi çizgileri hafif budamayı temsil etmektedir.

     Bir sonraki aşamada uygulanacak budama yöntemine göre yine fazlalık gösteren sürgünler alınmalı, önümüzdeki yıl çiçekleri ve bitkiyi oluşturacak dallar budama yönteminde belirtilen yükseklikte kesilmelidir. Kesme işlemi daha önce verilen bilgiler doğrultusunda yapılmalıdır. Budama bittiğinde bitki vazo görünümünü almalı, yeni sürgünler tek yıllık sürgünlerden daha kolay meydana geldiğinden bırakılan dalların tek yıllık sürgünlerden olmasına veya yaşlı dalın ucunda tek yıllık sürgünlerin bulunmasına özen gösterilmelidir.

TIRMANICI-SARILICI GÜLLERİN BUDANMASI

     Tırmanıcı güller dikimden sonra 2-3 yıl budanmaz. Yalnız cansız, hastalıklı, kuru dallar varsa onlar kesilir. Sürekli çiçeklenen, kuvvetli melez tırmanıcı güller yine dinlenme döneminde budanır. Yaşlı olan, çiçeklenmiş dallar çıkarılır, 4-5 kuvvetli sürgün bırakılır, bunlar bağlanır. Çok uzun olan sürgünler çiçeklenmeyi teşvik etmek için kısaltılır.

MİNYATÜR (SAKSI) GÜLLERİNİN BUDANMASI

     Çok az bir budamaya gereksinim duyarlar. Şekli bozan, uzayan, sıkışıklık yaratan sürgünler alınır. Dipten gelen sürgünler uzunluğunun yarısından budanır. Çiçek geçtikten sonra yeni sürgünler oluşturacak göz üzerinden budanmalıdır. 

AÇAN ÇİÇEKLERİN ALINMASI

     Bahçe güllerinde yapılan önemli yanlışlardan birisi de açmış, geçmiş, solmuş çiçeklerin bitki üzerinde bırakılmasıdır. Bu şekilde uygulama, yeni çiçeklerin oluşumunu engellediği gibi bitkinin kuvvetinin de azalmasına neden olur. Bu nedenle açmış, solmaya başlayan çiçek, çiçek sapı alt kısmında iki adet beş parçalı yaprak bırakılarak kesilmelidir. Bu işlemde temel olarak yıl içinde yapılan bir budamadır.

     Budama ve makas kullanımı ile ilgili doğru ve hatalı yapılan işlemleri resimlerle aşağıda göstermeye çalıştım.

ÇOĞALTMA

    Güller; tohum, çelik, daldırma ve aşı ile çoğaltılırlar.

Tohumla Çoğaltma: Gül tohumları toplandıktan sonra çimlenmeye hazır değildir. Gül tohumlarının çimlenebilmesi için +4ºC de 4–6 ay nemli yosun içinde dinlendirilmeleri gerekir. Yosun olmayan yerlerde bu dişli-temiz kum veya perlit olabilir. Bu esnada çimlenmeyi önleyen maddeler yıkanmakta ve çimlenme gerçekleşmektedir. Bu yöntem daha çok ıslah çalışmalarında kullanılmaktadır.

Çelikle Çoğaltma: Kültür çeşitlerinden alınan odunsu çelikler çeşitli ortamlarda köklendirilerek fidan elde edilebilir. Köklendirmek için alınacak çelikler Kasım-Mart ayları arasında alınmalıdır. Yaz aylarında alınan çeliklerde köklenme oranı düşük olmaktadır. Ocak-Şubat aylarındaki budama artıkları çelik olarak kullanılabilir. Kullanılan çelikler 1–3 gözlü alınmalıdır. Perlit veya kum gibi maddelere 3–7 cm aralıklara dikilirler. Köklendirme ortamının sıcaklığı 21ºC olmalıdır. Ortamda nem az ise nem arttıracak önlemler alınmalıdır. Köklenme 5–6 haftada tamamlanır. Köklenen çelikler hemen yerlerine dikilirler veya torbalara alınırlar.

Aşı ile Üretim: İyi nitelikli bir gülün tohumu ekilse, sonuçta o bitkinin özelliklerini taşımayan değişik bir bitki elde edilir. Bunun sebebi, bunların çoğunun hibritlerinden, melezlerinden elde edilmiş olmasındandır. Bu sebepten çekirdekle yapılmak istenen üretimde nitelikleri değişerek asıllarına (anacına) çeken başka çeşitler ortaya çıkacaktır. İşte bu sebepten, aşılama veya çelikleme metodları ortaya çıkmıştır.

    Çelikle ve aşılama ile yapılan üretimlerde o bitkinin özellikleri bozulmadan devam eder. Aşı ile üretim en emin ve çabuk sonuç alınan bir tekniktir. Aşı için bir anaç ve bir de damızlık fidan gerekir. Üzerine aşı yapılacak fidana anaç; kendisinden aşı kalemi alınana ise damızlık denir. Aşılama işlemine başlamadan önce anaçlar hazırlanmalıdır. 10–15 gün önceden anaçlar gözden geçirilmeli ve her birinin gövdelerinden, sürmüş olan gözler köreltilmelidir. Fidanlar haftada 1-2 defa bolca sulanmalıdır.

        Yama Aşı: Anaç üzerinde tamamen göz genişliğindeki bir kabuk parçasının yukarıdan aşağıya doğru kesilmesi ve alt kısmında gözün düşmesini önleyecek 5–7 mm lik bir kabuk parçası bırakılarak yine alt kısmı düz kesilmiş standart usulle alınmış gözün buraya yerleştirilip plastik aşı bağıyla bağlanması şeklindedir.

yamaAsi

Göz Aşısı
Ülkemizde en yaygın uygulanan bir yöntemdir. Bu yöntemle bir yılda satılabilir gül fidanı elde edilir. Göz aşıları, üzerinde bir göz bulunan kabuk parçasından ibarettir. Yapılma zamanına göre ikiye ayrılır.
Sürgün göz aşısı: Mayıs-temmuz arasında yapılır. Kış mevsiminin ılıman geçtiği yerlerde uygulanır.
Durgun göz aşısı: Temmuz-eylül arasında yapılır. Kış mevsiminin sert geçtiği bölgelerde uygulanır.

Göz aşısının yapılacağı tarih çok önemlidir. Aşılama sırasında kalem ve anacın bitki besin öz suyuyla dolu olması gerekir. Böylece anaç ve kalemdeki kabuk kısmı kolaylıkla odun kısmından ayrılır.
Göz aşısı 4 basamakta uygulanır:
Gözün alınması
Anacın hazırlanması
Gözün takılması
Bağlama

Göz aşısı yapmak için alınacak dal bir yıllık olmalıdır. Dalın sağlıklı bitkilerden alınması ve gözün henüz sürmemiş olması gerekmektedir. Göz şu şekilde alınabilir:
1. Göz alınacak dal sol el ile ters olarak tutulur.
2. Keskin bir çakı ile gözün 15 mm altından kabuk kısmı odun tabakasına kadar çizilir.
3. Çakı ile gözün 15-20 mm üstünden odun kısmına fazla batırılmadan, gözün altından odun ile kabuk arasına çakı kaydırılır.
4. Göz alt taraftaki daha önce çakıyla çizilmiş kısımdan kesilerek çıkarılır.
5. Gözün altında kalan kabuk tabakası gözün öz kısmı zedelenmeyecek şekilde yavaşça çıkarılır.
6. Göz anaca uygulanıncaya kadar su içinde bırakılır.

Gözün anaca uygulanması şu şekilde gerçekleştirilebilir:
1. Anacın kabuk kısmından T şeklinde bir iz açılır.
2. Kabuk tabakası çakı spatülü ile yavaşça kaldırılır.
3. Göz araya yerleştirilir.
4. Gözün dışarıda kalan kısımları çakı ile kesilerek gözün yarık içine oturması sağlanır.
5. Anacın kaldırılan kabukları, göz dışarıda kalacak şekilde kapatılır.
6. Rafya ile gözle anaç bağlanır. Bağlama aşağıdan yukarıya doğru fazla sıkı ve gevşek olmamak şartıyla yapılır.

GulGozAsisi

         T Göz Aşısı: T göz aşısı için damızlık bitkinin yıllık sürgünlerinin olgunlaşmış olanları seçilir. Seçilen bu parçanın yapraktan, saplarının yarısı kalacak şekilde koparılır. Göz’ü çıkarmak için sürgün elde ters tutulur. Aşı çakısı ile göz hafifçe kesilir. Kendisine aşı yapılacak olan anacın yumuşak kabuklu bir yerinde çakı ile (T) harfi şeklinde bir çizgi yapılarak, kabuk, çakının ucu ile hafifçe kaldırılır (açılır) ve açılan bu yarığa evvelce hazırlanmış göz yerleştirilir. Gözün dışarıda kalan kısmı kesilerek atılır. Rafya ile sıkıca bağlanır. 15 gün sonra rafya çözülür veya kesilip atılır. Rafya yerine ince soyulmuş dut veya söğüt dalları da bağ olarak kullanılabilir.

gozAsisi         Mandal Aşı (Stentling):Yaklaşık bir boğumlu 10–12,5 cm uzunluğunda anaçlarla çiçeğini tam anlamıyla açmasına müsaade edilmiş sürgünlerden alınan olgun bir göz ve bir beş yaprakçıklı yaprak taşıyan kalemler 30º lik açıyla kesilip kesim yüzeyleri mümkün olduğunca geniş bir alanda birbirine değecek şekilde mandallarla tutturularak aşılama yapılmasıdır.

mandalAsi       Göz aşısının tutup tutmadığı 15 gün sonra belli olur. Aşı gözü sürdükten sonra bir ay içinde 25-30 cm olabilir. Bu dönemde anaç üzerinde kalan yabani bölüm aşı noktasının 5 cm yukarısından kesilip atılır. Aşı yerinden genç bitkinin ana dalları oluşturması için uç almalar ve hafif budamalar yapılır. İyi kök sistemi geliştirmek, aşılı bitki üzerinde yeterli yaprak miktarını sağlamak için aşı noktasından gelen sürgünle yerden 30-40 cm yukarıdan uçları alınarak sürgün ucundaki olgunlaşması önlenir. Aşıda yumuşak budamalar bitkiyi dallandırır, geliştirir ve dipten gelen sürgünleri artırır. Böylece fidanın ana dallarını oluşturacak dallar ortaya çıkmış olur.

GÜL SORUNLARI, HASTALIK VE ZARARLILARI

        Gül yetiştiriciliğinde karşımıza çıkan en büyük sorunlar “Kör Sürgün” ve “Bozuk Baş” oluşumudur.

Kör Sürgün: Güllerin generatif gelişmeye başlaması gerekirken, vejetatif devrede kalarak yaprak açmaya devam etmesi, böylelikle sapın ucunda çiçek meydana gelmemesi olayıdır. Kuvvetli budama zayıf budamaya göre kör sürgün oranının artmasına nedendir.

Bozuk Baş: Gül tomurcuklarının ortasındaki petallerin tam olarak gelişemeyerek yassı ve ondüleli bir şekil almasıyla ortaya çıkar. Bozuk baş oranı da kör sürgünde olduğu gibi düşük sıcaklık, zayıf ışık intensitesi ve kuvvetli budama ile artış göstermektedir.

ZARARLILAR 

Kırmızı Örümcek (Tetranychu stelaris)

        Bitki öz suyunu emerek bitkiye zarar verirler. Yaprağın yeşil rengi kaybolur, yanık bir görünüm alır. Daha sonra yapraklar dökülür. Mücadelesi sistemik etkili ilaçlarla yapılır.

Yaprak Bitleri (Aphis pami)

       Özellikle yeni süren yaprak ve goncalarda görülür. Çiçeklerde deformasyona neden olurlar. İnsektisitlerle yapılan mücadelede olumlu sonuç alınmaktadır.

Gül Kabuklu Biti (Leconium sp)

      Nisan-Mayıs aylarında, koşnilin kabarmaya başlamasından yumurtlama dönemine kadar sistematik etkili ilaçlarla mücadele yapılır.

Gül Güvesi (Platyptilia rhododoctyla)

        Güve görüldüğünde, insektisitlerle 15 günlük aralarla mücadele edilir.

Gül Yaprak Arısı (Arge rosae)

       Sürgünlerin içindeki yeşil renkli, 12 cm boyunda ve tırtıla benzeyen bu zararlılar filizleri kırar, kurutur ve yerler.

Gül Arısı (Sprista parreysi)

     Bir yıllık filizlerin içinde yaşar. Bu filizlerin kurumasına neden olur. Hastalıklı sürgünler temizlenmeli ve insektisitlerle mücadele edilmelidir.

Gül Hortumlu Böceği (Rhynchites hungaricus)

       Güllerin tomurcuğunu sokmak suretiyle zarar verirler. Sokulan tomurcuklar açılmadıkları için zarar büyük olur. İnsektisitlerle mücadele edilir.

Gül Gal Böceği (Agrilus chrysoderis)

      Galli dallar kış sonu budamalarında temizlenir. İnsektisitlerle mücadele olumlu sonuç vermektedir.

GulHaslalikVeZararlilari

Gül hastalık ve zararlıları

(Resmin üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz)

yorumyap

evdeustavar copy

  
        
          
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.