.
Lale bitkisinin yaşamı yıl içinde 3 temel bölüme ayrılır. Sonbaharda soğanlar toprağa dikilir. Toprak sıcaklığı kök gelişimi için uygun sıcaklığa düştükten sonar hızlı bir şekilde kök gelişmesi başlar. Böylece gelişme süreci başlar. Kök gelişimiyle birlikte sürgün gelişmesi başlar. Sürgün gelişmesi yavaş olup, kış boyunca devam eder. Erken ilkbaharda sıcaklığın yükselmesiyle sürgün gelişmesi hızla yükselmeye başlar. Bu gelişme dönemi çiçek oluşuncaya kadar devam eder.
Lale soğanı çiçek verecek kadar büyük değilse gelişme yaprak oluşumuyla son bulur. Çiçeklenmeden sonra hızlı bir şekilde yavru soğanların oluşması süreci başlar. İlkbaharın sonunda bitkinin üst aksamı korumaya başlar yavru soğanlar gelişmesini tamamlar. Bu dönemde tomurcukta farklılaşma görülür. Lalenin yaşam döngüsü; organların büyümesi, gelişmesi ve yaşlanması şeklinde karakterize edilebilir. Bu döngüyü etkileyen üç faktör bulunmaktadır: Sıcaklık, ışık ve nem dir.
Lale’nin İklim ve Toprak İstekleri
Çeşitli doğal çevre koşulları lale yetiştiriciliğine etki etmektedir. Bunların başında; sıcaklık, ışık ve nem gelmektedir.
Sıcaklık
Sıcak; lale soğanının gelişmesi ve bitkinin büyümesinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Sıcaklığın çeşitli süreçlere olan etkisinin iki temel kısma ayırabilir;
Soğanın depolanması esnasında sıcaklığın etkisi.
Bitkinin gelişmesine sıcaklığın etkisi.
.
Sökümden hemen sonra yüksek sıcaklık uygulamaları soğanların daha hızlı çiçeklenmesine ve kök organlarının daha hızlı oluşumuna sebebiyet vermektedir. Çiçek oluşumu safhasına gelmemiş kritik büyüklükteki soğanları 30°C sıcaklılarda saklandığında soğanlarda çiçek tomurcuğu oluşumunu hızlanır. Saklama sıcaklığı koltuk tomurcuğun sonraki gelişimini de etkilemektedir.
Soğanlara topraktan çıkarıldıktan hemen sonra yüksek sıcaklık uygulaması ile koltuk tomurcuğun organlarının erken oluşumu teşvik edilmektedir. Buradaki yüksek sıcaklık 25-30°C, düşük sıcaklık ise 13-17°C olarak dikkate alınabilir. Kısaca topraktan çıkarılan soğanlar içinde özellikler küçük soğanlar varsa yüksek sıcaklıklarda saklanmaları bir sonraki yıl çiçek açmalarını sağlar. Sonuçta, yüksek sıcaklıkta saklama sonrası soğan içerisinde gelişen koltuk tomurcuk sayısı daha düşük sıcaklıktaki depolamadan daha fazladır. Bu durum yüksek sıcaklıkta depolama sonrası daha az tomurcuğun ölmesi nedeniyledir. Sıcaklık artışıyla lale soğanı parçalanması (yavru yapma ) sağlanır, saklama sıcaklığı düşürüldükçe yavru yapma, parçalanma azalır. Tavsiye edilen saklama sıcaklık uygulaması aşağıdaki gibidir:
Söküm sonrası 2 hafta 28 °C
Temmuz ayında 25 °C
Ağustos ayında 20 °C
Eylül ayında 20 °C
Ekim ayında 17 °C
Kasım ayında 15 °C (dikim mümkünse kasıma kadar kalmamalıdır)
Soğan gelişimine sıcaklığın etkisi şu şekilde özetlenebilir. Soğanların dikimden sonra yeterli miktarda ve oranda kök gelişmesi ve uzaması önemlidir. Bunun için 14 -16°C uygundur. Geç dikimde hava sıcaklığı daha düşükse, köklerin gelişmesini engellendiği gibi, soğanların soğuklara karşı daha hassas olduğu ve donma riski taşıdığı belirlenmiştir. Eğer kış ayları ılık geçerse bitki gelişmesine erken başlar. Sıcakların yükselmesiyle bitki gelişmesine devam ederken çiçek açar ve soğan büyütmeden erken solarak gelişme dönemi sona erer.
Dikimden sonra yüksek sıcaklık daha hızlı büyüme ama daha kısa bir büyüme dönemine sebep olur. İlkbaharda hava sıcaklığı yüksek olan alandaki lale yetiştiriciliği ile ilkbaharda hava sıcaklığı düşük olanlarda lale yetiştiriciliği karşılaştırdığımızda kış sıcaklığını da hesaba katmamız gerekir. Eğer kış sıcaklıkları ılıman geçerse bitki gelişimi erken başlar. Sürgün çıkışı ile bitkinin solmasına kadar geçen toplam sure uzun olabilir.
Ilık kıştan sonra gelen sıcak ilkbaharda çiçekleme döneminin sıcak olması verimi düşürmektedir. Gelişme periyodunda uzun olmasına rağmen yüksek sıcaklık soğanın büyüdüğü aktif dönemde normal gelişmesini engelleyebilir. Çiçeklenme ve hasat arasındaki dönem kritiktir. Çiçeklenme başlangıcı ve soğanın topraktan çıkarılması arasındaki dönem sıcaklığı lale yetiştiriciliği açısından kritiktir. Çünkü bu dönem soğanın büyüdüğü dönemdir. Yavru soğanların çoğu bu dönemde oluşur.
Havalar sıcak geçer ve toprakta yeterli miktarda nem bulunmazsa bitki bu dönemi kısa tutar ve soğanları daha az büyür. Olumsuz şartlarda soğanın gelişmesi için sulama çok önemli olmaktadır.
Işık ve Rüzgar
Lale, tam güneş alan kısımlara ve rüzgardan korunaklı yerlere dikilmelidir. Bununla birlikte, Akdeniz ve Ege sahilleri gibi sıcak bölgelerde aşırı güneş, çiçeklerin çabuk solmasına sebebiyet vereceği için, bu gibi sıcak bölgelerde öğleden sonraları aşırı güneş almayacakları hafif gölge kısımlara dikilmeleri daha uygun olur. Aşırı rüzgar, hem çiçekler hem de bitkiler için olumsuz etki oluşturacağından, bu gibi yerlere de dikim yapmaktan özellikle kaçınılmalıdır. Lale bitkisi kısmen gölge yerleri tercih eder. Tam güneşte yetiştirilirse çiçek ömrü kısalmaktadır. Soğanlar çok gölgede yetiştirilirse bu kez çiçek sayısının az olduğu görülmektedir.
Toprak
Lale; tınlı, geçirgen, humusça zengin, su tutma kabiliyeti iyi, verimli toprakları sever. Bunun yanında diğer toprak tiplerinde de yetiştirilebilir. Toprak kalınlığı en az 50 cm olmalıdır.
Lalenin Yetiştiği Toprak Tipleri:
Kumlu topraklar
Bünyesinde % 20’den daha az miktarda kil veya mil bulunduran topraklardır. Hafif topraklar olarak bilinir. Bu topraklar humusça fakir olduklarından su tutma kabiliyetleri iyi değildir. Su birikimi olmaması nedeniyle soğan çürümesi görülmez. Ancak hafif topraklar kum oranının yüksek olması da toprağın kolay kuruması, fazla sulamaya ihtiyaç göstermesi, sık sulamadan dolayı toprağın maddelerinin yıkanıp kök alanının alt katmanlarına girmesi ve dolayısıyla soğan gelişmesini olumsuz yönde etkilediğinden çok tercih edilmez. Hafif toprakların işlenmesi kolaydır. Bu yüzden dikim ve söküm işlemleri kayıpsız ve zahmetsiz yapılır.
Killi Topraklar
Bünyesinde % 20-30 arasında kil bulunduran topraklardır. Bunlara aynı zamanda ağır topraklar denir. Killi topraklar hafif topraklardan daha sakıncalıdır. Kil oranı yüksek ağır topraklarda toprağın geçirgenliği ve havalanması güçtür. Bu topraklar uzun zaman tav haline gelmez veya tav durumlarını suretle kaybederler. Ağır ince zarlı olduklarından sıkışık topraklardır. Kurudukları zaman hızla sertleşirler. Killi toprakların drenajı iyi olmadığından soğan çürümeleri çok görülür. Topraklar ağır bünyeli olduğundan soğanların gelişmesi açısından çok uygun değildir. Topraklar kuruduğu zaman sertleştiğinden soğanların sökümü zor olur ve çok zayiat verilir.
Tınlı Topraklar
Tınlı topraklar bünyesinde % 20’den az kil % 30- 50 arasında kum bulunduran topraklardır. Orta bünyeli veya bahçe toprağı olarak bilinirler. Soğan yetiştiriciliği için en makbul topraklardır. Bünyesinde %5 oranında organik madde bulundurduğu taktirde su tutma kapasitesi iyi olması ve geçirgenliğinin istenilen şekilde olması nedeniyle ideal topraklardır. Hem kumlu topraklar, hem de killi topraklar organik madde oranı yüksek çiftlik gübresi verilmek suretiyle Lale yetiştiriciliği için daha uygun duruma getirilebilir.
Yetiştirme Yerinin Hazırlanması
Soğanın en iyi şekilde yetişmesi için gevşek bünyeli ve yeteri miktarda derinlikte bir toprağı sağlamak gereklidir. Bu amaçla toprak, 50 cm derinlikte, sonbahar başında kabartılmalıdır. Sonbahardaki bu işlemin sağlayacağı faydalar aşağıda sıralanmıştır. Toprak işleme, sonbaharda köklerin rahatlıkla gelişerek geniş bir alana yayılmasına sebep olur. Bu da gelecek yıl ilkbaharda kuvvetli bir gelişmeye neden olur. Kabartılarak gevşeyen toprakta mikro organizma faaliyetleri çok daha iyi olur. Gevşek bünyeli topraklara yağmur suları kolaylıkla nüfuz eder. Toprağın üst kısmında göllenme durumu engellenerek soğanların çürümesinin önüne geçilir. Alt kısımlara nüfus eden yağmur suları depolanarak gelişme döneminde bitki tarafından kullanılır. Toprak işleme yabancı ot mücadelesine de büyük çapta yardım eder.
YILLIK BAKIM İŞLERİ
Sulama
Bitkiler, normal gelişmelerini sürdürebilmek için kökleri aracılığıyla topraktan su alırlar. Lale gibi ilkbaharda çiçek açan soğanlı bitkiler, erken ilk baharda gelişmeye başlarlar. Bitki, büyüme sezonu boyunca büyüme için gerekli su ihtiyacını erken ilkbaharda düşen yağışlardan karşılayabilmektedir. Ancak bitkinin gelişme gösterdiği aylarda düşen yağışlar bitkinin gelişmesi için gerekli su ihtiyacı karşılanmadığında, topraktaki eksik su, sulama suyuyla tamamlanmaktadır.
Drenaj
Fazla nemli topraklarda soğanlı bitkilerin yetiştirilmesi için gereğinden fazla olan nemin, topraktan uzaklaştırılması gereklidir. Sağlıklı bir toprak ise fazla suyu drenaj edip, bitkinin gelişmesi için gerekli suyu tutan topraktır. Çiçeklenme periyodundan geç sonbahara kadarki periyoda kadar, soğanların sudan korunması bitkinin beslenmesinden daha önemlidir. Bunun için sağlıklı bir toprağa ihtiyaç duyulur. Soğanın gelişmesi, köklerin fazla suda boğulmayarak rahatlıkla işlevlerini yerine getirmesi ve topraktaki mikroorganizmaların normal olarak faaliyete bulunabilmeleri için; toprakta yeteri miktarda hava bulunması gerekmektedir. Özellikle saksıda yetiştirmek isteniyorsa mutlaka saksının altında delik bulunması gerekir. Saksı olarak da plastik yerine toprak saksıların seçilmesi, su ve nem tutma açısında daha faydalı olur.
TOPRAĞIN HAZIRLANMASI
Lale bitkisinin sağlıklı gelişmesi için toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısının en iyi düzeyde tutulması gereklidir. Toprağın ilk 15–20 cm’lik kısmı lale bitkisinin beslenmesi açısından çok önemlidir. Bu kısım aynı zamanda bitkinin kökün yayıldığı alanı kapsar. Ama soğanları kendi haline bırakılırsa kendilerini derin gömmeye meyillidirler. Aslında bu özellik bitkinin kök bölgesini ısı dalgalanmasına karşı korumak için bir yöntemdir. Uygun bir yetiştiricilik yapılabilmesi için yetiştirmeye başlamadan önce yapılması gereken işlemler aşağıdaki gibidir.
Toprak İşleme
Toprak işleme bitkilerin yetişebilmeleri için toprağın en uygun bir duruma getirilmesi için toprağın herhangi bir alet ile gevşetilmesi, karıştırılması, ufalanması ve döndürülmesi olayıdır. Toprak işleme; toprağın fiziksel, kimyasal ve biyolojik yapısını iyileştirdiği için son derece önemli kültürel bir işlemdir. Soğanın rahatlıkla büyümesi için toprağın derin ve gevşek bünyeli olması istenir. Köklerin rahatlıkla gelişebilmesi, soğanın büyüyebilmesi, suyun bitkilere zarar verecek şekilde toprak içinde birikmemesine bağlıdır.
Toprağın dikim için hazırlanması
Toprağın dikim için hazırlanmasında, toprağın karakteri, göz önünde tutulması gereken önemli bir unsurdur. Toprak, dikimden en az 15 gün önce hazırlanmalıdır. Toprak çapalanmadan önce mümkünse bir kez sulanmalı, sulamadan sonra toprak tavına gelir gelemez 30 cm derinliğine kadar çapalanmalıdır. Çapalama esnasında meydana gelen iri tezekler ufalanmalıdır.
Dikim
.

Lelede gelişim evreleri
.
Ekim-Kasım aylarında dikim işlemi yapılır. Keseksiz toprak yapısı ve su birikintileri hastalıklara yataklık yapacağından toprak eğimi düz olmalıdır. Lale soğanları, büyüklüklerine göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama 10–13 cm derinlikte dikilmelidir. Ağır topraklarda soğanın 6–7 cm derine dikimi yeterlidir. Geç dikim, köklerin tahribatına neden olur ve soğanın biriktirdiği karbonhidratlarının bir kısmını boşuna tüketilmesine neden olur ki bu da gelecek yılın gelişimine olumsuz yönde etki eder.
Soğanlar iklime bağlı olarak Mart sonunda, Nisan başında sürgün vermeye başlar. Dikim yapılırken büyüklükleri ayni olan soğanların dikim yapılmasına dikkat edilmelidir. Bir metrekare alana ortalama 150-250 adet soğan düşecek şekilde ayarlama yapılmalıdır. Soğanlar bahçelere 15 santimetre aralıklarla dikilmelidir. Eğer saksıya dikilecekse, soğan ile saksı kenarı arasında en az 5 santimetre mesafe olmasına dikkat edilmelidir.Saksıda yetiştirilen lalelere ilkbaharda çiçek açtıkları zaman başlanarak düzenli aralıklarla sıvı besin verilmelidir. Besinin dozajı bir hafta arayla uygun olarak azaltılmaya başlanmalıdır. Saksıyı güneşten mahrum etmeyecek şekilde besin vermeye üç hafta devam edilmelidir.
Sulama

Lalerde sulama
Su genel olarak lale bitkisinin sağlıklı gelişmesi, uzun ömürlü ve soğanın büyümesi için gerekli olan doğal bir kaynaktır. Su doğal yollarla (yağışlarla) karşılanmadığında suyun yapay yollarla toprağa verilmesi gereklidir. Gelişme dönemi boyunca toprakta yeterli miktardaki nem, lale soğanının gelişmesi açısından son derece önemlidir. Aksi taktirde, toprakta su eksikliği, gelişme geriliği veya yavaşlatma, çiçek sayısının azaltması, bitki boyunun kısalması, çiçeğin küçülmesi, yaprak alanının azalması, gelişme döneminin kısalması ve soğan veriminin düşmesine neden olur. Lalede solunum ile su kaybı olur. Su kaybına rüzgar hızı, hava sıcaklığı ve hava nemi gibi çevre faktörleri etkiler.
Lalenin kök bölgesinde su eksikliği yavru soğan oluşum dönemindeki gelişme periyodun esnasında çok kritiktir. Kuraklık yüzünden, bitkinin üst aksamının erken kurumasına ve soğan veriminin azalmasına neden olur. Aşırı sulama kısmen yavaşlamayı önlese de verimi önemli ölçüde azaltır. Aşırı sulama mantar hastalıkların artmasına da neden olur. Geç sulama çiçek tomurcuğu farklılaşmasının azalmasına neden olur. Toprakta tozluluğun artması aynı susuzluktaki gibi verim düşüklüğüne sebep olacak şekilde etkilendirmektedir. Lale soğanları, suya hassas oldukları için aşırı sulamadan kaçınılmalıdır. Aksi taktirde soğanlarda çürüme görülür.
Su miktarının belirlenmesinde toprağın yapısı ve bitkinin gelişme durumu önemli rol oynar. Sulama, bitkinin ilk dönemlerinde veya son dönemlerinde yapılacaksa kullanılacak su, çiçeklenme dönemi gibi gelişmesinin yoğun olduğu döneme göre daha azdır. İyi vasıflı topraklarda sulama suyu az kullanılırken, kumlu topraklarda bu biraz daha fazla olabilir. Tohum bağladıktan sonra yapraklar sararmaya başlar. Bu dönemde sulama yapılmamalıdır. Sulamadan sonra toprak yüzeyinde geniş bir kaymak tabakası meydana geldiğinden genellikle sulamadan sonra bir çapa gerektirmektedir. Çapalama esnasında soğanlara zarar verilebileceğinden soğanlarda yaralanmalar ve çürümeler olabilir.
Gübreleme
İyi bir yetiştiricilik için sulama kadar zamanında ve yeteri miktarda gübreleme de önemlidir. Lale bitkisinin gelişmesi birkaç ay gibi kısa bir sürede olduğu için gelişmesini en iyi şekilde tamamlanması ve kendisinden beklenen soğan büyümesini ve çiçeklenmeyi gerçekleştirmesinde gübreleme önem taşımaktadır. Bunun için toprağın besin değeri yanında fiziksel yapısının da çok iyi olması gerektir. Ahır gübresi toprağın fiziksel özelliklerinin istenilen vasıflara kavuşturulmasına yardım eder. Ahır gübresiyle topraktaki mikroorganizma faaliyeti artar ve böylece bitkinin iyi gelişmesi için ortam hazırlanmış olur. Lale yetiştirilirken kullanılan gübreler 2 gruba ayrılır.
Organik Gübreler
Organik maddenin %3’ün altında olduğu kısımda topraklarda dikimden önce mutlaka organik madde ilave edilmelidir. Eklenecek organik madde miktarı toprak miktarına bağlıdır. Organik gübrelerdeki azot, fosfat ve potasyum miktarı gübrenin kaynağına ve biriktirildiği ortama bağlı olarak değişir. En çok tercih edilen gübre tavuk gübresi ile büyük baş hayvanların karışımından elde edilen gübreler tercih edilir. Toprak çapalanmadan önce toprağın yüzeyine yanmış hayvan gübresi serpilir. Toprak işlenirken toprağa karışmış olur. Çiftlik gübresi kumlu toprakların su tutma kapasitesini artırdığı için bolca kullanılmalıdır. Toprağı ıslah etmek için kullanılan çiftlik gübresiyle gelen bol miktarda yabancı ot tohumu çimlenerek sorun oluşturabilir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli husus gübrenin iyi fermente edilmiş (yanmış) olmasıdır.
Ticari gübrelerden bitkilerin yararlanabilmesi için, toprağa serpildikten hemen sonra gübreler toprağa karıştırılmalıdır. Bitkinin optimum büyük soğan geliştirmesi için Azota büyük oranda ihtiyaç duyulur. Soğanın büyümesi hem yeni soğanlar vermesine hem de gelecek yıl daha dayanıklı olmasına neden olur. Dikimden mart ayına kadar soğanda toplam azot miktarında sadece küçük miktarda azalma olur. Ana soğandaki azot öncelikle sürgün ve köklere taşınır. Bu yüzden ekstra azot uygulaması çiçeklenmeden sonra yavru soğanların hızlı büyümesine yardımcı olur.
Topraktan çıkarma zamanında yavru soğanlar kuru ağırlıklarının %1 ile 2 oranında azot barındırır. Nisan ayının ortasından sonra yavru soğandaki potasyumun filtre edilmesi az iken fosfor ise daha çabuktur. Fosfor eksikliği küçük yapraklarla kendisini gösterir. Yavru soğanlarda küçülme görülür. Fosfor eksikliği çiçek büyüklüğünü etkilememesine rağmen çiçeklenmenin gecikmesine sebep olabilir. Potasyum ve fosfor gübrelerini genellikle sonbaharda verilirken, azot uygulaması bitkinin gelişmesine bağlı olarak 2-3 dönemde verilmesi gerekir. İlkbaharda Nisan ayının başında gübre verildiği dönem geç ve erken ilkbahar gelişme periyodu olarak da bilinir. Bu dönemde köklerin rahatsız edilmemesi gerekir. Kökler zarar görürse asla bir daha büyüyemez. Bu yüzden gübreler sıvı olarak verilmelidir. Granül olarak verilirse gübrelerin toprağa karıştırılması gerekir buda sakıncalıdır.
Soğan sökümü

Lale Soğanı
Yetişme koşullarına bağlı olarak bitki Mayıs sonu, Haziran ortasında kurumaya başlar. Üst aksam iyice kuruduktan sonra soğan sökümüne başlanmalıdır. Soğanların topraktan çıkarıldıktan sonra kısa bir süre içinde temizlenip kurutulmaları gerekir. Soğanlar gazete serilmiş kasalara, alt kısımları üste gelecek şekilde, tek sıra halinde yerleştirilerek saklanmalıdır. Güneşten korunmalıdırlar.
Hastalık ve Zararlıları
Bahçe veya balkonlarda, zevk için az sayıda yetiştirildiğinde çok fazla hastalık ve zararlı sorun olmazken çok sayıda bitkinin bir arada yetiştirildiği tarla ve bahçelerde çok daha dikkatli olunması gerekmektedir. Hastalık ve zararlılarla mücadelede birinci koşul, bitkiyi hastalanmaktan korumak ve bu amaçla gerekli ortamı hazırlamaktır. İkinci olarak da bitkilerin sık sık kontrol edilmesi ve bu şekilde yaprak, gövde ve çiçeklerde meydana gelebilecek herhangi bir değişikliğin erken fark edilmesi hastalık ve zararlılarla mücadele açısından çok önemlidir.
Hastalıklara sebep olan etmenler; fungal, bakteriyel ve viral kaynaklıdır. Virüsler genellikle yaprak bitleri tarafından bitkiden bitkiye taşınır. Bu yüzden koruyucu kullanmak ya da yaprak biti gibi zararlılar ile onları görür görmez mücadele etmek, başarılı bir hastalıkla mücadele ve zararlı kontrolü açısından çok önemlidir. Bitkiyi hastalıktan korumak, tedavi etmekten çok daha kolaydır. Bir bitki birkaç yıl üst üste aynı alana dikilecekse, topraktaki makro ve mikro elementlerin azalması sonucu bitkilerde fizyolojik zayıflıklar ortaya çıkar.
Soğan dikimi en uygun zamanda yapılmalı, ekim ve dikim derinlikleri tekniğe uygun olmalıdır.
Toprak işlemesi, gübreleme ve sulamalar zamanında yapılmalıdır.
Yabancı otlarla mücadele muntazaman sürdürülmelidir.
Bitkilerde ilk defa görülen hastalıklı yaprak, sap veya çiçek gibi kısımlar hemen toplanıp imha edilmelidir
Kimyasal (İlaçlı) Mücadele
Zararlı ve hastalıkların önlenmesinde başvurulacak en son çare ilaçlı mücadeledir. Bunun için aşağıda belirtilen ön bilgilere ihtiyaç vardır.
İlaçların Hazırlanması
Tarla, sera ve evlerde kullanılan ilaçlar piyasada üç şekilde bulunur.
1.Toz ilaçlar
Bunlar piyasadan alındığı şekilde çeşitli tip körüklerle bitki üzerine atılan ilaçlardır.
2.Islanabilen toz ilaçlar
Toz ilaçlara nazaran daha fazla etkili madde ihtiva ettiklerinden belirli miktarları su ile karıştırıldıktan sonra kullanılan ilaçlardır. Bunun için ilacın herhangi bir hastalık veya zararlıya tavsiye edilen dozu küçük bir kabın içerisinde bir miktar su ile iyice karıştırılarak bulamaç haline getirilir. Bu bulamaç daha önceden ölçülendirilmiş miktardaki ana suya dökülerek karıştırılır. Eğer ilaç doğrudan ana suya boşaltılarak karıştırılırsa karışımda birtakım çözülmeyen ilaç topakları oluşabilir ve ilaçlamada istenen etkinin alınamadığı görülür.
3.Sıvı ilaçlar
Tavsiye edilen doz doğrudan doğruya ana su içerisine dökülerek karıştırılabilirler.
İlaçlama Tekniği
Usulüne göre hazırlanmış olan ilacın gerçek etkisi ancak tekniğe uygun şekilde kullanılması ile ortaya çıkar. Bunun için aşağıdaki öneriler dikkatle yerine getirilmelidir. İlaçlamaya başlamadan önce ilaç ambalajı üzerindeki bilgiler dikkatle okunmalıdır. İlaç karışımı ilaçlamadan hemen önce hazırlanmalı ve bekletilmeden sarf edilmelidir. Ertesi güne bırakılan karışımın etkisi düşer.
Islanabilen toz ve sıvı ilaçların atılmasında atomizör (Sprey) kullanılmalı ve bitkinin her tarafının ilaç ile kaplanmasına dikkat edilmelidir. Süs bitkileri genellikle hassas bitkiler olduğundan hazırlanan ilaç önce birkaç bitkide denenmeli, yan etkisinin olmadığı görüldükten sonra uygulama genişletilmelidir. İlaçlı mücadelede kullanılan aletlerin ilacı küçük zerreciklerle bitkiye püskürtmeleri sağlanmalıdır.
Herhangi bir zararlı ortada yokken gelişi güzel ilaçlama yapılmamalıdır, özellikle ihtiyaçtan fazla kullanılan organik fosforlu ilaçların çiçek gözlerinin açılmasına mani olduğu unutulmamalıdır.
Ucuz, etkili ve doğal dengeyi bozmayacak ilaçların seçimine özen gösterilmelidir.
İlaçlar tavsiye edilen dozlarda kullanılmalı, kesinlikle fazlalaştırma yoluna gidilmemelidir.
Hangi bitki olursa olsun hasada (soğan sökmeye) yakın dönemlerde kesinlikle ilaçlama yapılmamalıdır.
Lale Mozayik Hastalığı
Bir virüs hastalığıdır. Yapraklarda soluk yeşil veya sarı – yeşil renkte boyuna çizgiler halinde kendini gösterir. Çiçek saplarını dejenere eder, bitki cılız kalır. Hastalık bulaşık soğanlarla yayılabildiği gibi, bitkilerde çeşitli nedenlerle meydana gelen yaralardan girmek suretiyle bitkiden bitkiye geçer. En belli başlı taşıyıcısı Macrosiphum soianofoiii isimli yaprak bitidir. Mücadelesi: Bulaşık bitkiler derhal imha edilmeli, vejetasyon süresince yaprak bitleri ile ilaçlı mücadele yapılmalıdır. Bunun için % 0.1 oranında Organik fosforlu ilaçlardan veya Pirimor, Croneton gibi özel afisitlerden biri kullanılabilir.
Lale Mozayik Virüsü(Tulipa virüs-1)
Çiçek taç yapraklarında kırmızı, koyu kırmızı, menekşe veya pembe renkte lekelerin oluşması ile kendini belli eder. Myzodes persicae ve Macrosiphum gel isimli yaprak bitleri veya soğanlarla yayılır. Mücadelesi: Enfekteli bitkiler imha edilmeli, sağlıklı soğan kullanılmalıdır. Yaprak bitleriyle mücadele için organic fosforlu bir ilaç kullanılmak suretiyle mücadele yapılmalıdır.
Botrytis Yanıklığı(Botrytis tulipae Lind.)

Botrytis Yanıklığı
Soğan, sap, yaprak ve çiçeklerde zarar yapabilir. Soğanlarda önceleri soluk sarı veya sarımsı kahverenginde yuvarlak, bazen de şekilsiz lekerin oluşmasıyla kendini belli eden hastalık zamanla küf tabakası haline dönüşerek soğanın çürümesine kadar ilerler. Bulaşık soğanların bitkileri zayıf ve yaprak aralarındaki mesafeler de kısadır. Mücadelesi: Yaralanmamış soğanların kullanılmasına dikkat edilmelidir.
Soğan – Sak Nematodu
Bitkinin soğan, sap ve yapraklarında zarar yapar. Bitki hücrelerine stomalardan giren nematodlar faaliyetleri sonucu bitkinin kısa kalmasına ve kalınlaşmasına yol açarlar. Ayrıca böyle bitkilerde çok sayıda yan dalların teşekkül ettiği de görülür.
Soğan Akarı
Soğanlarda fiziksel yaralar açarak ve onların özsularını emerek zarar yaparlar. Emgi yerleri pas renginde lekeler halini alır. Bu yerler aynı zamanda soğanlara birçok mantari ve bakteriyel hastalıkların kolayca bulaşmasına zemin hazırlar. Enfekteli bitkiler yavaş gelişir ve cılız kalırlar.
Çeşitleri
Abba Appledoorn Angelique Appledoorns Elite Bastogne Blushing Appledoorn Capri Charmeur Don Quichotte Francoise Golden Appledoorn Ganders Rhapsody Golden Parade Ile de France Inzell Kees Nelis Largo Purple Prince Queen of Night Silentia Worlds Favourite White Marvel