.
Halk arasında ismi Yuka olarak bilinmektedir. Yaprakları rozet dizilişlidir. Yapraklar şerit şeklinde, beyaz alacalı, sarı, gümüşi ve çok dekoratiftir. Çiçeklenen türleri de vardır. Çiçekler; salkım şeklinde bileşik, beyaz veya turuncu renklidir.
.
İstekleri:
Isı: Sıcağı sever ama kışın 13-14 oC dayanır. Bazı cinsleri daha düşük ısılara dayanıklıdır.Uygun sıcaklık 22-25 oC dir.
Işık: En iyi hafif gölgede yetişir. Direkt güneş ışığından sakının.
Su: Yazın toprağı daima nemli olmalıdır. Kışın suyu biraz azaltılır.
Nem: Nemi çok sever. Düzenli olarak yapraklarına su püskürtülebilir.
Çoğaltılması
Yuka saksısında birkaç dal gövde var ise bunların bir tanesini gövdeye yakın bir yerden keserek belli bir süre suya koyarak köklenmesini sağlayabilirsiniz. Daha pratik ve köklendirmesi kolay yolu ise kesilen parçanın perlit içinde tutulmasıdır. Daha sonra köklenmiş dalı yeni bir saksıya, uygun toprak kullanarak dikmemiz yeterli olacaktır.
Çeşitleri
EKOLOJİK İSTEKLERİ
Sıcaklık
Dracaenalar için en uygun sıcaklık 15-18 0C’dir. Dayanıklı türler, kışı 10-12 0C’de geçirebilirler. Dracaenelar gelişme döneminde 22-24 0C, dinlenme döneminde ise 12-15 0C sıcaklığa gereksinim duyarlar. Bitki 10 0C’ ye kadar canlılığını devam ettirir. Ancak bundan sonraki sıcaklıklarda bitki zarar görür.
Nem
Yüksek nispi nem ister. Bu oran % 80-85 dolaylarında olmalıdır. Nispi nemin düşük olduğu yerlerde bulunan Dracaenalarda yaprak uçlarında sararmalar meydana gelir. Bir süre sonra yaprakların döküldüğü görülür.
Işık
Yarı gölge yerlerde bulunmalıdır. Özellikle alacalı olan türlerde buna daha çok dikkat edilmelidir. Alacalı türler aydınlık, yarı gölge yerleri severler. Eğer alacalı olan türler çok aydınlık yerlere konulursa alaca renkleri zamanla kaybolur.
Saksı Değiştirme
Dracenalarda saksı değiştirme genç bitkilerde her yıl, yaşlı bitkilerde ise 2-3 yılda bir ilkbaharda yapılır. Saksı değiştirme sırasında yapılacak işlemler şunlardır:
- Saksısı değiştirilecek olan Dracaena’nın toprağı hafifçe nemlendirilir.
- Dracaenanın kök boğazı sol elin yüzük parmağı ile orta parmağı arasına alınır. Sol elin avuç içi saksı toprağını tutar ve saksı ters çevrilerek kenarı sert bir yere hafifçe vurulur. Bu sayede bitkinin kök yumağının saksı kenarından kolayca çıkması sağlanır. Kök ve gövde budaması yapılır.
- Bundan sonraki işlem, yeni saksının dikim için hazırlanmasıdır. Yeni saksı eski saksıdan 1-2 numara büyük olmalıdır. Saksının dip kısmında mutlaka drenaj delikleri bulunmalıdır. Bunun içinde saksı altlarında mutlaka akıtma deliği üzerine küçük saksı kırığı konulmalıdır.
- Yeni saksıya dikim sırasında bitki sol el ile saksı ortasına gelecek biçimde ve istenilen yükseklikte tutulur. Sağ elle kök yumağı ile saksı arasında kalan boşluğa yeni hazırlanan harç doldurulur ve boşluk kalmaması için harç çepeçevre parmakla bastırılır. Daha sonra saksı tabanı üzerinde birkaç kez yere vurularak harcın iyice oturması sağlanır. Saksı tümüyle toprakla doldurulmamalı sulama payı olarak saksı kenarı üst düzeyi ile toprak yüzeyi arasında 1,5 cm dolayında bir boşluk bırakılmalıdır.
- Saksı değiştirme işlemi bittikten sonra toprak tümüyle nemli duruma gelinceye kadar sulanır. Daha sonra az su verilmeli, ama sık sık su püskürtmelidir.
- Bitkilere kök sisteminde oluşan yaralar kapanmadan ve yeni kökler oluşmadan önce 4 – 6 hafta süreyle gübre verilmemelidir.
Gübreleme
Gelişme döneminde mayıs ve eylül aylarında iki haftada bir 1-2 g/l yapraklı bitkiler için hazırlanmış gübrelerle gübreleme yapılmalıdır. Kontrollü sera koşulları dışındaki alanlarda dinlenme döneminde gübreleme yapılmamalıdır. Gereğinden fazla gübreleme, alaca yaprakların zamanla kaybolmasına neden olacağından sakıncalıdır.
Sulama
Gelişme dönemi olan yaz aylarında bol miktarda sulama yapılmalıdır. Yapraklara günde 2 kez su püskürtülmelidir. Çünkü orantılı nemim düşük olduğu yerlerde bulunan bitkilerin yaprakları kısa zamanda dökülür. Kışın verilen su miktarı azaltılmalıdır. Bitkinin dinlenme dönemi ekim ve ocak aylarıdır. Bitkinin yaprak ile gövdenin birleştiği yerde bulunan çukurlarına su dökülerek de sulama yapılabilir.
Budama
İyi gelişme göstermeyen bitkilerin üst kısımları tamamen kesilerek çelik amacıyla kullanılır. Ayrıca bitkide kuruyan yapraklar kesilerek uzaklaştırılır.
Hastalık ve Zararlıları
Önemli hastalıkları Bakteriyel yaprak leke hastalığı ve Kök çürüklüğüdür. Zararlıları ise Kırmızı örümcekler, Thripsler ve Unlu bitlerdir. Hastalık ve zararlılar görüldüğünde uygun Fungusit ve İnsektisitlerle mücadele edilir.
Bakteriyel yaprak leke hastalığı (Alternia): Yapraklar üzerinde grimsi yuvarlak, daha sonraları kahverengimsi siyah olan lekeler görülür. Çiçeğin taç yaprakları ve sapları lekeli bir hal alır. Hastalığın şiddetli olarak görülmesi halinde yapraklar kuruyup dökülebilir.
- Mücadele yöntemleri ise şunlardır:
- Bitkiler arasında yeterli mesafe bırakılmalıdır.
- Püskürtme şeklinde sulama yapılmalıdır.
- Eğer tohum ile üretim yapılacaksa tohumlar ilaçlanmalıdır.
- Organik Fungusitlerle ilaçlama yapılmalıdır.
Kök çürüklüğü: Köklerin büzüşmesi ve kahverengileşmesi ile ortaya çıkar. Bu belirtiler gövdeye kadar ilerler ve bitki hastalanarak solar ve ölür. Mücadele yöntemleri şunlardır:
- Dikim yapılacak harç sterilize edilmelidir.
- Bitki için en uygun pH değeri uygulanmalıdır.
- Fazla su ve gübre verilmemelidir.
- Toprak sıcaklığı aniden düşürülmemelidir.
- Çoğaltma yerleri belirli zamanlarda değiştirilmelidir.
Kırmızı örümcekler: Bitkinin yaprak özsuyunu emerler. Emilen yapraklar sararır ve % 20-40 oranında klorofil miktarında azalma olur. Özümleme geriler. Bunun sonucunda yapraklar kıvrılır ve dökülür. Mücadelesinde kültürel olarak azotlu gübre kullanımı azaltılmalı, akar öldürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
Thripsler: Yaprak thripsleri etkilidir. Yaprağın özsuyunu emerek kıvrılmalara neden olur. Mücadelesinde akar öldürücü ilaçlar kullanılmalıdır.
Unlu bitler: Çiçek saplarından beslenirler. Yapraklarda sararma ve erken dökülme görülür. Bol ballı madde salgılamaları nedeniyle Fumajine neden olur. Bu yüzden de karıncalar tarafından ziyaret edilir. Mücadelesinde biyolojik savaş yapılmalıdır. Saksı içindeki yapraklar ıslak bir pamukla elle temizlenmelidir. Bunların yanında İnsektisitlerle de mücadele edilmelidir.